Forum Makina

Kamu kurumlarını yeni teknolojilerle buluşturan ve çalışma kolaylığı sağlayan çözümler sunan Alp Sosyal Hizmetler’in makine parkı içerisinde, MST İş Makineleri’nin uzun yıllardır ayrı bir yeri bulunuyor.

Belediye ve kamu kurumlarına hizmet veren şirketlerin başarısı ve verimliliği, ilgili ihaleyi kazandıktan sonraki süreçlerde gün yüzüne çıkıyor. Çalıştığı kuruma hizmet esnasında yenilikler ortaya koyan ve daha pratik çalışma alışkanlıkları kazandıran şirketler, bu başarılarıyla faaliyet gösterdikleri lokasyon sayısını da arttırıyorlar. Alp Sosyal Hizmetler ise 20 yılı aşkın bir süredir kendi alanında yetkin araç-makine parkıyla, hizmet verdiği kurumlarda fark yaratmaya devam ediyor. Şirket ortaklarından Zafer Aldemir, bu başarılarını teknolojiyi yakından takip etmelerine ve sürekli güncelledikleri iş makinelerine borçlu olduklarını söylüyor. Makine parklarında MST’nin ayrı bir yeri olduğunu ifade eden Aldemir, markanın kendilerine birçok avantaj kazandırdığını belirtiyor. Biz de kendisiyle yaptığımız söyleşide Alp Sosyal Hizmetler’in öne çıkan çalışmalarını ve neden MST’yi tercih ettiklerini konuştuk:

Firmanızın tarihçesi nedir?
4 ortaklı genç girişimciler olarak 1996 yılında firmamızı kurduk ve MESKİ’nin sayaç okuma işleriyle faaliyetlerimize başladık. İlk sayaç okumaları elle yapılıyordu. Biz ise gelişmekte olan teknolojiden faydalanarak programlar yaptık ve endeksörler aldık. Dolayısıyla endeks okuma işlerini kurumlarda uygulamaya başladık. Daha sonraları park bahçe ve fen işleri gibi birimlerde de çalışmaya başladık. Zaman zaman okul inşaatları, içme suyu döşeme, yer altı kanalizasyon işleri gibi farklı projelerde de yer aldık.

Mersin ile başladığımız hizmet serüvenimizde Adapazarı, İstanbul, Kırıkkale, Antalya ve Ankara gibi pek çok ilde endeks okumaları gerçekleştirdik. Günümüzde Kahramanmaraş’ta yol çalışmaları, Antalya’da park ve bahçe işleri ve Aydın’da su-endeks okuma faaliyetlerini sürdürüyoruz. İstanbul’da ise 4 ilçenin bağlı bulunduğu 7. bölgenin işlerini biz devam ettiriyoruz. Bu bölgede; trafik kazası sonrası yol açma çalışmaları, yol temizlenmesi, bozuk yolların asfaltlanması ve kaldırım tamiratı gibi yol ağırlıklı hizmetlerimiz mevcut. Tüm bu işler, belediyeler ve kamu kuruluşlarından ihaleyle aldığımız hizmet işleridir.

Makine parkınız hakkında bilgi verir misiniz?
Bizler çalıştırdığımız personele dikkat ettiğimiz gibi, kullandığımız makineler ve sunduğumuz bakım onarım hizmetlerine de aynı hassasiyeti gösteren bir firmayız. Parkımızda özellikle yerli üretim makine ve ekipmanları barındırarak sunduğu kolaylıklardan faydalanırız. 2.400 kişilik ekibimizle birlikte bünyemizde 200’ün üzerinde taşıt, makine ve ekipman yer alıyor. 8x4 kamyonlar, arazöz ve tankerler gibi ağır vasıtaların yanında 25 adet de iş makinemiz bulunmakta. Çoğu kazıcı-yükleyici olan makinelerimiz içerisinde, Eskişehir ve Kütahya’da bor madeni sahalarında toplam 6 kamyonla birlikte çalışan 2 adet 50 tonluk ekskavatörümüz de yer alıyor.

“MST’nin yerli üretim gerçekleştirmesinin sunduğu artıları yaşadık”

MST İş Makineleri’nin filonuz için önemi nedir?
Özellikle belediyelerle yaptığımız çalışmalarda iş makinesi tercihlerimizi uzun yıllardır MST’den yana kullanırız. Firmanın yerli üretim gerçekleştirmesinin sunduğu artıları yaşadık. Türkiye’nin farklı bölgelerinde hizmet verirken, MST’nin yaygın servis ağının avantajlarını gördük. Firmanın Gaziantep’te yer alan fabrikasını ziyaret ettiğimizde ise son teknoloji robotlarla gerçekleştirdikleri üretim prosesleri bizi oldukça etkiledi. MST’yi seçmemizin ne kadar doğru bir tercih olduğunu bu ziyaretle bir kez daha anlamış olduk.

Kendilerinden son alımımız, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde İstanbul’da çalıştırmak üzere filomuza dahil ettiğimiz kazıcı-yükleyicilerdi. Katılacağımız yeni ihalelerde de tekrar MST ile çalışmayı şartlar uygun olduğu takdirde düşünüyoruz. Özellikle hafriyat sahalarında MST’nin ekskavatör serilerini denemeyi arzuluyoruz. Ayrıca operatör ekibimizin de MST iş makinelerinin kullanım özellikleri, teknolojisi ve konforundan oldukça memnun olduklarını söyleyebilirim.

Belediye ve kurumların sizin gibi firmalarla çalışmalarının avantajları neler?
Belediye bünyelerinde daha uzun soluklu bir sistem vardır. Bir iş makinesi arıza yaparsa parça getirtilmesi, bakımının uygulanması, ilgili firmaya ödeme yapılması kurum bünyesinde uzun ve daha maliyetli bir süreci kapsıyor. Fakat dışarıdan hizmet alındığında bir şartname ile istenilen makine özellikleri tanımlanır. Alınan hizmetle birlikte yaşanan sorunlara ilgili firma tarafından hızlı çözümler sağlanır. Örneğin bozulan bir makine yenisiyle 24 saat içerisinde değiştirilebilir. Bu çalışma metodu hizmeti garanti altına almakla birlikte işin süreklilik ve verimlilik arzetmesini sağlıyor, maliyetleri azaltıyor ve belediye tasarruf yapmış oluyor. Böyle olunca da bizim gibi firmaları tercih eden belediyeler çoğaldı. Ayrıca işlerin dışarı taşere edilmesi, ülke için de katma değer sağlıyor diyebiliriz.

”Yeniliklere açık oluşumuz bizi farklı ve başarılı kılıyor”

Peki Alp Sosyal Hizmetler şirketini farklı kılan unsurları örnekler misiniz?
Öncelikle 4 ortak olmamız bize güç katıyor, birbirinden farklı bölgelere konsantre olmamızı kolaylaştırıyor. İş ahlakımızda kaliteye ve gelişime öncelik veriyoruz. Yeniliklere açık oluşumuz bizi farklı ve başarılı kılıyor. Belediyelere elimizden gelen kolaylığı ve imkânı sağlarken gereken teknolojik altyapıyı sunmaya çalışıyoruz. Kullandığımız endeksörler ve veri aktarımı altyapısını hazırlamış olmamız sayesinde kurumların anlık veri iletişimlerinde avantajlı bir konuma gelmelerini sağladık. Eskiden faturaların tahsil edilmesiyle ilgili 15-20 gün bekleme süreleri olurdu. Şimdiyse kurduğumuz yazılımlarla aboneler, saatleri okunduğu anda ödeme yapabiliyorlar. Dolayısıyla uyguladığımız sistemlerle vatandaş belli bir zaman aralığına sıkışmış olmuyor, kurum ise kendisine yapılacak ödemeyle ilgili bir bekleme süresi yaşamıyor. Bu faktörler, kurumlar nezdinde bizim bilinirliğimizi oldukça artırmış durumda.

Ayrıca kamu hizmeti veren kurumlar vatandaşlardan gelecek tepkilerin önüne geçmek için taşeron firmalardan iyi ve kesintisiz hizmet beklerler. Bunun en önemli adımı ise yeni makine kullanımıdır. Biz de kalıcı olmak felsefesiyle yola çıktık. Dolayısıyla makine parkımızda eski modeller barındırmıyor, çalıştığımız kurumun işlerini sorunsuz hale getirmeye çalışıyoruz.

Son olarak merkezinizin yer aldığı Mersin bölgesinin iş potansiyelini nasıl görüyorsunuz?
Mersin’in sahip olduğu iş potansiyeli önümüzdeki süreçlerde daha da artacaktır. Örneğin Türkiye’nin en büyük projelerinden olan Akkuyu Nükleer santrali ivme kazandırarak sektörde büyük bir hareket oluşturacaktır. İşin 20 yıllık bir proje olacağı öngörülüyor. Bunun dışında devam eden Akdeniz Yol Projesi kapsamında daha önce 8 saate yakın menzili olan Antalya-Mersin arası 6 saate inmiş durumda. Proje bitiminde ise bu sürenin 4 saate inmesi planlanıyor. Yine Çeşmeli’ye kadar olan Mersin otobanının Taşucu ilçesine kadar devam ettirilmesi kararı alındı. Belediyelerin yapacağı raylı sistemler gibi projeleri de sektörü hareketlendirecek unsurlar olarak görmekteyiz.