Forum Makina

HİDROMEK tarıma da güç katıyor

Banker Hafriyat Antalya’nın muz seralarını yeni HMK 230 LC ile hazırlıyor

Akdeniz Bölgesi, Toros Dağları’nın koruması altındaki ılıman iklimi ve verimli topraklarının avantajıyla dört mevsim Türkiye’nin sebze ve narenciye kaynağı olmaya devam ediyor. Öyle ki, Antalya’nın Finike’den Gazipaşa’ya kadar olan bölgesindeki seraların, Türkiye’nin kış aylarındaki sebze ihtiyacının yaklaşık %70’ini karşıladığı belirtiliyor.

Bölgenin tropikal iklim koşulları, sadece sebze değil, tropikal meyvelerin üretimi için de fırsat sağlıyor. Bunlar arasında ön plana çıkan ve gerek yüksek gıda değeri gerekse lezzetiyle tüketimi hızla yaygınlaşan muz, ilk olarak 1750’li yıllarda Mısır’dan bir süs bitkisi olarak Alanya’ya getirilmiş. Bir meyve olarak üretimine başlanması ise 1930’lara uzanıyor.

Son yıllara kadar çoğunlukla ithal edilen muz, devletin sağladığı teşviklerin de avantajıyla bölge çiftçisinin önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Günümüzde 1 milyon tonu aştığı tahmin edilen ülkemizin yıllık muz tüketiminin artık yarısından fazlası yerli olarak üretiliyor.

Antalya’nın en batısında yer alan Gazipaşa ilçesinde 40 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Banker Hafriyat, güçlü makine parkı ve alanındaki uzmanlığı ile bölgedeki çiftçiliğin gelişmesine katkı sağlıyor. Tarım arazilerini üretim için hazırlayan firma, HİDROMEK’in yeni H4 Serisine ait HMK 230 LC paletli ekskavatörü ile performansını artırıyor.

Banker Hafriyat’ın ortaklarından Adem Şirin ile bir araya gelerek faaliyetleri ve makine tercihleri üzerine konuştuk.

Firmanızı tanıyabilir miyiz?

Babam Ali Şirin, 1978 yılında bir traktör alarak işe başlamış. Hemen akabinde başka bir traktörün ön tarafına kepçe yaptırarak hafriyatçılığa adım atmış. İlk HİDROMEK iş makinemiz olan HMK 80 model kazıcı yükleyiciyi 1993 yılında almıştık. Sonraki yıllarda HİDROMEK’in ilk paletli ekskavatörlerinden birini de burada ben kullanmıştım. O zamandan bu yana makine parkımızda ağırlıklı olarak HİDROMEK iş makineleri kullanılıyor. Abim Necdet Ali Şirin ile birlikte işimizin başındayız.

Hangi alanda uzmanlaşıyorsunuz?

Bizim işimiz tarım. Alanya’dan Anamur’a kadar olan bölgedeki tarım arazilerini iyileştirerek ekilebilir hale getiriyoruz. Bununla birlikte sadece hafriyatçılık yapmıyoruz. Aynı zamanda çiftçi bir aileyiz. Kendi seralarımız var. Sebzenin yanı sıra mango ve avokado üretimi yapıyoruz.

Bölgemizin iklimi ve toprağı tarım için çok elverişli. Burada dalında göremeyeceğiniz hiçbir meyve yok diyebilirim. Muz, avokado, mango, ejder meyvesi, kamkat, passiflora, kivi ve hatta fındık bile yetişebiliyor. Hepsi ekonomik değeri yüksek meyveler. Özellikle muz nemi çok seven bir bitki. Bölgemizin tropikal bir iklimi var ve nem değerleri yüksek.

Ülkemizde ciddi miktarda muz tüketiliyor. Devletin ithalatının önüne geçmek amacıyla sağladığı teşviklerin de avantajıyla çiftçimizin bu alandaki yatırımları artıyor. 2018-2019 yıllarında Türkiye’nin yerli muz üretimi, toplam ihtiyacının yaklaşık %42’sini karşılarken, kalan kısım ithal ediliyordu. 2020 yılında bu oranın %50’nin üzerine çıktığını tahmin ediyoruz. Zira bölgedeki muz tarımı Manavgat’a, Serik’e kadar uzadı. Kurşunlu’da dahi seralar var artık.

Tarım arazilerini iyileştirmekten kastınız nedir?

Bizim iklimimiz ve toprağımız tarıma elverişli, ancak arazilerimiz değil. 10 dönümde, alt kotuyla üst kotu arasında 100 metre fark olan arazilerimiz var. Eğim çok yüksek ve zemin kayalık. Bitmiş haliyle bile %35-40 eğim olabiliyor. Patlatma yapmadığımız için işimiz gerçekten zor. 30 dönümlük bir araziyi teraslamak için 1,5 yıl çalıştığımız dahi oldu.

İş makinelerimizle yeri geliyor sökü yapıyor, yeri geliyor kırıcı ataşmanı ile çalışıyoruz. Sonra kırdığımız bu taşları dolgu ve duvar yapmak için kullanıyoruz. Elek kovalarımızla iyi toprağı ayırdıktan sonra zemine 1-1,5 metre iyi toprak döküyoruz. Biz işimizi bitirdikten sonra mini ekskavatörler ile muz ekilecek yerleri teraslıyorlar.

“25 YIL ÖNCESİNE GÖRE TARIMIN ŞEKLİ DEĞİŞTİ”

Sahada ne kadar yoğun çalışıyorsunuz? Bizim makinelerimiz ayın 26 günü, hatta bazen 30 gün çalışır. Çünkü iklim sebebiyle Antalya’da veya komşumuz Manavgat’ta sezon bitebilir ama bizde bitmez. Arazimizin işlenmesi gerekiyor. Yağmur yağarsa toprakla çalışmayız, taşla çalışırız.

Ayrıca sadece yeni arazileri teraslamak için çalışmıyoruz. Bundan 25 yıl önce yaptığımız arazileri yeniden sökmeye başladık. O zaman domatese, bibere, fasulyeye göre daha küçük seralar yapmıştık. Şimdi muza, avokadoya göre yapıyoruz. Çiftçilerimiz arazilerini büyütüyorlar. Daha modern seralar kuruluyor. 25 yıl öncesine göre tarımın şekli de değişti. Dolayısıyla bizim işimiz bitmez.

Bu zorlu çalışma koşullarında iş makinelerinizdeki öncelikleriniz nelerdir?

Makinelerimiz büyük oranda sökü yapıyor. Dolayısıyla güçlü, dayanıklı ve ekonomik olması gerekiyor. Taşları ayıklarken operatörün hassas şekilde çalışabilmesine olanak sağlamalı. Ayrıca makinelerimizin kesintisiz şekilde çalışmasını sağlayacak güçlü bir servis desteği olmalı.

Filonuzda hangi iş makineleri bulunuyor?

İşlerimizde çoğunlukla paletli ekskavatörleri kullanıyoruz. Bunun haricinde birer adet dozer ve lastikli yükleyicimiz bulunuyor. Makine parkımızda HİDROMEK’in ciddi bir ağırlığı var. 2 adet HMK 220 LC 1 adet HMK 300 LC ve son olarak bu yıl içerisinde satın aldığımız 1 adet HMK 230 LC paletli ekskavatörümüz bulunuyor. Geçen yıllar içerisinde alıp sattığımız başka HİDROMEK ekskavatörlerimiz de oldu.

“BİZ HİDROMEK’İ HER ZAMAN YANIMIZDA GÖRDÜK”

Neden HİDROMEK?

Bizim HİDROMEK ile bir gönül bağımız var. Çünkü bugüne kadar biz HİDROMEK’i her zaman yanımızda gördük. Biz çalışırken çözüm odaklı düşünüyoruz. Satış sonrası hizmetlerin hızlı olmasına önem veriyoruz. Alanya’daki yetkili servisimiz bize sadece 30 dakika mesafede bulunuyor ve hızlı bir şekilde çözüm sunuyor.

Yeni makineniz HMK 230 LC hakkındaki görüşleriniz nedir?

Makinemizi bu yılın Şubat ayında aldık. Ayda en az 250 saat çalıştığımız için şimdiden 1.500 saatleri geçti. Önceki modele kıyasla sökü gücü daha fazla ve kırıcı performansı daha yüksek. Yakıt tüketiminde önemli oranda tasarruflu. Yeni kepçe tasarımı sökü için daha uygun ve hacmi arttırılmış. Operatörlerimiz günde 8-9 saat makinenin üzerindeler. Yeni makinemiz sağladığı konfor ile işlerini kolaylaştırıyor.

Makinelerinizi ne kadar sıklıkta yeniliyorsunuz?

İşimiz çok yoğun ve aksama yaşamamak için makinelerimizi fazla yaşlanmadan, 15.000 saatlerde yenilemeye çalışıyoruz. İstesek daha uzun süreler de kullanabiliriz. Örneğin bir arkadaşımıza sattığımız HMK 220 LC makinemiz şu anda 50.000 saati devirdi ve hala sorunsuz çalışıyor.

“Zor işlerde HİDROMEK ile çalışıyoruz”

Hüsnü Yüksel (HMK 230 LC Operatörü)

“Bu işe yağcılıktan başladım. Son 7 yıldır operatör olarak çalışıyorum. HİDROMEK’in daha önce HMK 220 LC ve HMK 300 LC modellerini de kullanmıştım.

Yeni HMK 230 LC dış görünüm olarak çok güzel, gösterişli bir makine. Sökü gücü ve seriliği önceki modele kıyasla daha iyi. Kepçesi zemine girdiği zaman koparıp geliyor. Diğer makinelere göre daha güçlü. Zor işlerde HİDROMEK ile çalışıyoruz. Diğer makineler tesviye yapıyor.

Makinemizin üzerinde ataşman değiştirme sistemi var. Bu sayede kepçe, kırıcı ve eleme kepçesini kolay ve hızlı şekilde değiştirerek işimizde zaman kaybetmiyoruz.

Kabini son derece geniş ve koltuğu konforlu. Makinenin içi dolu. Ekranı çok güzel. Müzik sistemini ekrana almışlar. USB bağlantısı da var. Otomatik motor durdurma özelliği de önemli bir avantaj sağlıyor. Kendi kendine önce rölantiye geçiyor, sonra duruyor.”