Forum Makina

Bıçakçılar Madencilik’te her şey verimi artırmak için!

Madencilik sektöründe faaliyet gösteren köklü şirketlerden Bıçakçılar Madencilik, Aydın ve Muğla çevresinde bulunan ocaklarında verimli çalışmalara imza atarken çevre hassasiyetini de gözetiyor. Firmanın bu faaliyetlerinde HİDROMEK 300 LC Plus ekskavatörlerin de önemli bir payı var.

Oldukça çeşitli ve büyük rezervleriyle Türkiye’deki madencilik sektörünün göz bebeği olan Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren Bıçakçılar Madencilik, 33 yıllık tecrübesiyle bu sektöre yön veren şirketler arasında yer alıyor. Öyle ki; firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bıçakçı, verimli damarları bizzat gezip arayarak bulması ile ün salmış bir madenci olarak biliniyor. Kardeşleri ile birlikte yönettiği şirketin çıkardığı madenler hem ihracat yapan firmalara hem de iç pazarda imalat yapan fabrikalara satılıyor. Firmanın üretim yelpazesinde feldspat, kuvarsit, boksit ve bölgeye has bir mermer çeşidi olan Ege gümüş yer alıyor.

Bıçakçılar Madencilik’in Üretim Müdürü olan Adem Gürbüz de 13 yıldır firma bünyesinde çalışan deneyimli bir mühendis. Kendisiyle Aydın-Söke’deki feldspat ve kuvarsit ocağında yaptığımız söyleşide, Bıçakçılar’ın bölge faaliyetlerini ve en yeni makine yatırımları olan HİDROMEK’i konuştuk…




Bıçakçılar’ın temel çalışma alanı nedir?

Bıçakçılar, tek faaliyet alanı maden olan 33 yıllık köklü bir şirket. Yüzde yüz yerli sermayeden oluşan bir şirketiz. Bununla birlikte, taşeron olarak çalıştırdığımız diğer ruhsatlı sahalarımız, çevre danışmanları, iş güvenlik uzmanları ve çeşitli iş ortakları gibi fayda sağladığımız 2 bine yakın paydaş yer alıyor.  Seramik, porselen, vitrifiye ve cam sektörlerine hammadde sağlıyoruz. Ağırlıklı olarak çıkardığımız malzemeler arasında feldspat, kuvarsit, boksit ve mermer yer alıyor. Bugüne kadar 4 milyon ton civarında bir maden üretimimiz oldu.

Halihazırdaki üretim hacminizden bahseder misiniz?

Ege Bölgesi’nde Aydın’da başlayan madencilik serüvenimiz, Milas ve Söke’de devam ediyor. Söke Yeşilköy’de bulunan 3 adet sahamızda feldspat ve kuvarsit çıkarıyoruz. Yaklaşık 5 bin hektarlık ruhsat sahasına sahibiz. Değişen kanun, prosedür, enflasyon ve para hareketleri gibi faktörlerden dolayı üretimi bazen kısıyor ya da artırabiliyoruz. Buradaki üç sahamızın yıllık rezervi, gelişen teknolojiyle birlikte 20 milyon tonu geçer hale geldi.

Muğla’nın Bayır bölgesinde 3 adet boksit sahamız var. Yeni faaliyete geçtiğimiz Yatağan’daki mermer ocağında ise Ege Gümüş olarak bilinen mermer çeşidimiz bulunuyor.

“Amacımız daha çok maden çıkarmak değil, çıkarılanı daha verimli kullanmaktır”



Geçtiğimiz yıl, işlenmemiş halde 400 bin ton feldspat, 60 bin ton kuvarsit, 100 bin ton boksit ve yaklaşık 5 bin metreküplük mermer üretimi gerçekleştirdik. Daha önce sadece birinci kalite malzemeyi satabiliyorken günümüzde 5 farklı kalite çıkarabiliyoruz. Çıkan ürünü mümkün mertebe iyi değerlendirerek minimum hafriyat yaratmaya çalıştık. Örneğin 11.500 kamyona tekabül eden 400 bin ton feldspat üretimimiz esnasında sadece 200 kamyonluk hafriyatımız oldu. Kısacası amacımız daha çok maden çıkarmak değil, çıkarılanı daha verimli kullanmaktır.

Feldspat ve kuvarsitin kullanım alanları neler?

Feldspat, özellikle çimento sanayisinde, dolgu hammaddesi olarak seramik sektöründe ve hatta bazı yanmaz kumaşlarda öğütülüp suyla işlemden geçirilerek kullanılıyor. Seramik şeklinde ihraç edilen feldspatların değeri ise en az 4 kat artmakta. Kuvars taşı da benzer sektörlerde kullanılmakla birlikte cam endüstrisinde de değerleniyor. Kuvarsitin granül haline getirilip ihracatının yapılması ise ülkemize katma değer sağlıyor.


Ege gümüşün farkı nedir?

Pek çok mermer ocağı yüzde 15 maksimum verimle çalışır ama biz Ege gümüş ile yüzde 50 verimlilik sağlıyoruz. Özellikle büyük blokları ihraç edilen bu mermer, oteller, spa merkezleri, ev dekorasyonları, mozaik gibi alanlarda kullanılıyor. Ayrıca beyaz mermere göre çok daha sağlam ve kirlenmiyor olması, granitten daha ucuza mal olması diğer avantajları arasında…

Sahada nasıl bir çalışma disiplininiz var?

Yılın 12 ayı çalışmaktayız. Hava şartları ve personelimiz müsaitse delme, patlatma ve kazıcı ile operasyona devam ediyoruz. İşimizin en zor kısmı ise iklim şartları ile savaşıyor olmamız. Örneğin hissedilen sıcaklık eğer 50 dereceyse, ocaklarda yansımanın da etkisiyle 60 dereceyi buluyor. Hal böyle de olunca hem personelimizi hem de makinelerimizi aşırı sıcağın yaratacağı etkiden korumak için gündüz uzun molalar vermek durumunda kalıyoruz. Çalışanımızın eğitim ve tecrübesinin önemi kadar psikolojisinin de çok iyi olması gerekiyor. Dolayısıyla iyi bir iş ortamı yaratmaya çalışıyor, kent merkezinden uzakta çalıştığımız için personelimizin ihtiyaçlarını da tedarik ediyoruz. Zaten bu titizlik neticesinde de yılın 12 ayı sağlıklı ve düzenli bir şekilde çalışmaları sürdürüyoruz.



Çalışma bölgenizle ilgili çevresel önlemler alıyor musunuz?

Aslan yattığı yerden belli olur misali, dağ başında bile çalışsak temiz davranmaya özen gösteriyoruz. Doğa ile barışık olup ağaçlık alanlara kesinlikle zarar vermiyoruz. Devletin öngördüğü bir prosedür çerçevesinde, belge karşılığı makine filtrelerimizi lisans sahibi çevre ve dönüşüm şirketlerine veriyor, yağların dökülmemesine özen gösteriyoruz. Ayrıca, bünyemizde de atık yağ depomuz bulunmakta. Lastiklerimizi ise kaplama imkânı varsa kaplattırıyor aksi takdirde ilgili firmaya verip değerlendirilmesini sağlıyoruz.

Ocakta kullandığınız iş makinelerinden temel beklentileriniz neler?

Biz öz sermaye ile çalışıp yatırım yapan bir şirketiz. Dolayısıyla makine seçiminde telafisi zor olacak problemlere yol açan bir markayı tercih etmek istemeyiz. Eskiden sektörde kar marjları yüzde 50’lerdeydi ve bu oran artık yüzde 10’lara indi. Dolayısıyla işimizle ilgili attığımız her adım çok kıymetli. Çıkardığımız malzemelerde silis bulunması, onların aşındırıcı özelliğe sahip olmasını beraberinde getiriyor. Bu da makine kovalarını ve ocak içindeki yürüyüşlerinde yürüyüş takımlarını etkiliyor. Ayrıca kırma işlemi gerçekleştirdiğimiz için makine bomlarının da sağlam olması gerekiyor. Bu yüzden makine alırken sağlam ve verim sağlayacak olmalarına özen gösteriyoruz.



HİDROMEK yatırımınızdan bahseder misiniz?

HİDROMEK ile 1 yıl önce tanıştık ve makine parkımıza HMK 300 LC Plus’u kattık. Geçen zaman zarfında bir problem yaşamadık. Bundan dolayı da 2018 yılının son aylarında ikinci HİDROMEK alımını gerçekleştirdik. Son yatırımlarla birlikte bölgede faaliyet gösteren toplam 6 paletli ekskavatör ve 2 lastikli yükleyicimiz bulunuyor.

HMK 300 LC Plus ihtiyaçlarınızı karşılıyor mu? 

40- 45 tonluk bir makine de işimizi görebilirdi fakat gerek yürüyüşü gerekse de kapladığı alan sebebiyle hantal kalabilirdi. Dolayısıyla, malzemeyi ayıklayabilecek ve dar alanlarda çalışabilecek hafriyat kovalı 30 tonluklar bizim için daha uygun. Kamyonlarımızın da 35-40 ton arası yükleme kapasitesi bulunuyor. Eğer 20 tonluk bir makine olsaydı 1 kamyon çalıştırırdık. Ama 30 tonluk makinelerimiz ve 3 tonluk kovalarımız, 3 adet kamyonu rahatlıkla idare ediyor. Bu şartları düşündüğümüzde de seçimimizi HMK 300 LC Plus’tan yana kullandık.

“İlk aldığımız HMK 300 LC Plus 1.500 saate geldi ve performansı halen ilk günkü gibi”

Yeni makineleriniz size hangi avantajları yaşattı? 

Delme- patlatma işleri ocak içerisinde yüksek maliyet yaratır. Patlatmanın ardından oluşan alanda makinelerin en iyi şekilde kazma, kırma ve doldurma işlemlerini gerçekleştirmesi lazım. Hafriyat kovaları ile kullandığımız HİDROMEK’lerin kendi sınıfındaki diğer makinelere göre kova ve koparma güçleri daha yüksek.

İlk aldığımız HMK 300 LC Plus 2.500 saate geldi. Hem dijital hem de analog özelliklere sahip olan iki ekskavatörümüzün de yakıt tüketim oranlarından memnunuz. Ayrıca, bomlarında herhangi bir sorun oluşmadı ve yürüyüş takımları zarar görmedi. Yazın yüksek sıcaklıklarda çalıştığımız saatleri göz önüne alırsak, makinelerimizin herhangi bir hararet sorunu yaşamadığını da söyleyebilirim.



Bu memnuniyetinizde satış sonrası hizmetlerin ne oranda katkısı oldu? 

HİDROMEK’in Yatağan bölgesindeki yetkili servisi ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Dağ başında çalışan bir makinemize yapılacak ani müdahale, zaman kaybı olmaması adına çok önemli. Bu verimi de kendilerinden alıyoruz ve hızlı müdahalede bulunarak sorunumuzu çözüyorlar.

Tüm bu aldığınız verimlerin ışığında HİDROMEK markası sizin için ne ifade ediyor?

Her marka biz büyük bir aileyiz diyebilir. Fakat pek çok markada Anadolu’nun o motiflerini göremiyoruz. İyi üretilen makinelerinin yanında yüzde yüz bu toprakların ürünü olması, ülke ekonomisine de oldukça katkı sağlıyor. Dolayısıyla, biz de kendimizi bu ailenin bir parçası gibi hissetmeye başladık.

Önümüzdeki süreçte yeni yatırım hedefleriniz arasında neler var?

Öncelikle bu yılın ilk çeyreğinin verimli geçmesi durumunda da üçüncü HİDROMEK ekskavatörümüzü almayı planlıyoruz. Ardından orta ve uzun vadede kırma eleme tesisi yatırımı yapmayı istiyoruz.



Bıçakçılar Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bıçakçı:
“Gezmeden madencilik olmaz!”

“1983 yılında çalışma hayatına Bursa’nın Kemalpaşa ilçesinde başladık. Çeşitli müteahhitlik çalışmaları ve malzemenin limanlara yüklenmesi gibi madenciliğin pek çok alanında yer aldık. İlk kendi maden ruhsatımızı ise Aydın Karpuzlu’da 1987 yılında edindik. O dönemde henüz iş makineleri pek yaygın değildi. Sadece bir paletli yükleyicimiz vardı. 1990 yılında, balyozlarla kırarak 5.500-ton feldspat ihracatı gerçekleştirdik.
Madencilik gezmeyi gerektirir ve ben madenciliğe sevdalı birisiyim. Bir sahada tek bir damar bulunca dünyalar benim oluyor. Bununla birlikte her zaman yeşile saygılı bir firmayız. Çalıştığımız alanın çevresinde bulunan ağaçları da biz diktik ve yeşillenmesini sağladık. Ayrıca köy yollarının iyileştirilmesine ve elektrik nakil hatlarının kurulmasına katkıda bulunduk.

“HİDROMEK servisinden memnunuz”

İlk zamanlar imkanların yokluğu dolayısıyla sırt matkabı, balyoz ve traktör kepçeleriyle çalışırdık. Artık teknoloji ve imkanlar gelişti. Bizim için makinelerde servis çok önemli ve son yatırımımız olan HİDROMEK’in hem makinelerinden hem de servislerinden memnunuz. Yerli ve milli olması ise başka bir tercih sebebidir. Meslektaşlarıma da ürünlerinin her daim arkasında duran HİDROMEK’i tavsiye ediyorum.”



Operatör Serdar Seyfioğlu

“22 yıldır Bıçakçılar Madencilik’te çalışıyorum. Ekskavatör ve yükleyiciler uzmanlık alanım. Benim için makinelerin gücü, dengesi, yere sağlam basması ve yakıtı önemlidir. Birinci yılını dolduran ilk HİDROMEK ekskavatörümüz ile kırılmış malzemeyi kamyonlara yüklüyoruz. Ciddi sökü yapılan işlerde makinelerin yakıt oranları değişir. Bununla birlikte HMK 300 LC Plus’un yakıt sarfiyatından memnunuz. Eşdeğer diğer marka makinelere göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Daha dengeli, gücü yerinde ve yere sağlam basmasıyla güven veriyor. Malzemenin zorluğundan dolayı başka markalarda kova ve yürüyüşlerde hızlı aşınma sorunları yaşamıştık. HİDROMEK makinelerimizde şu ana kadar hiçbir sorun yok…