| Düzkar İnşaat, zorlu tünel koşullarında Hidromek’in gücüne güveniyor |
|
Faaliyetlerine 2006 yılında başlayan Ankara merkezli Düzkar İnşaat; ülkemizde her geçen gün artan metro, HES ve baraj projelerinin tünel işlerinde hizmet veriyor. Türkiye genelinde adından söz ettiren birçok tünel projesinde Düzkar İnşaat’ın alt yüklenici olarak imzası bulunuyor. İstanbul Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının inşaatında da faaliyet gösteren firma, toplam 13 adet Hidromek marka makineyle ağır şartlarda çalışmalarını sürdürüyor.
Yaklaşık 37 yıldır tünelcilik sektörüyle uğraşan Düzkar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Düzgün’ü ziyaret ederek yer aldıkları projelerde Hidromek’in öne çıkan yönlerini konuştuk.
Düzkar İnşaat Finans Sorumlusu Genç Ali Düzgün, Düzkar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Düzgün, Hidromek Ankara Bölge Takım Lideri Aydın Ok (Soldan sağa)
Ülke çapında imza attığınız önemli projelerden bahseder misiniz?
İlk işimiz Yozgat’ta bir baraj inşaatının derivasyon tüneliydi. Akabinde Atatürk ve Dicle Barajları isale hattı tünellerinde çalıştık. Erzurum Palandöken’de Çat Barajı’ndan Erzurum’a içme ve sulama suyu taşıyan bir isale hattı tünelinde saniyede 365 litre suyun aktığı noktalardan geçiş yaptık. Şartlar ve koşullar göz önünde bulundurulduğunda çok önemli olan o projeyi 1997 yılında başladık, 2001’de bitirdik. Trabzon Hayrat’ta bir HES projemiz vardı. 4.700 metre tünel, yüzde 14,5 eğime sahipti. Bu tünel de Türkiye’de yapılan tüneller içerisinde büyük anlam ifade ediyor.
Son yıllarda da demiryolu sektörüne girdik. Şu anda bünyemizde TCDD’nin 2 adet işi bulunuyor. Bunlardan biri Yozgat-Yerköy-Sivas arası hızlı tren inşaat işleri olarak geçiyor. Toplam 3 parça halinde 3.600 metre tünel olan projenin bitimine 600 metre kaldı. Ana yüklenici ise GCF-Peker İnşaat ortaklığı. Bir diğer proje, Polatlı-Afyon arası 5.270 metrelik tünel inşaatı. Türkiye’nin en uzun demiryolu tüneli orada bulunuyor. Orada da YDA-Burkay-Makimsan-Sigma konsorsiyumunun alt yükleniciliğini yapıyoruz. İstanbul’da ise Pendik-Sabiha Gökçen arası metro projesine başladık. Şaftlar da içinde olmak üzere yapacağımız tünelin toplam uzunluğu 5 kilometre. Burada da Çelikler ve Gülermak İnşaat’ın alt yüklenicisi olarak çalışıyoruz. Bulunduğumuz işlerin tümünde alt yükleniciyiz. Önümüzdeki dönemde yol, viyadük, sanat yapıları gibi faaliyetleri de bünyemize katmayı planlıyoruz.
Tünelcilik sektörünün Türkiye’de gelişme gösterdiğini düşünüyor musunuz?
Uzmanlaşmadan ziyade teknoloji gelişti. Önceden tabancalarla delme yapılır, betonlar traktörlerle taşınırdı. Şimdi her şey makineleşti, işçiliğin pek bir anlamı kalmadı. Eskiden shotcrete yoktu. Önce kuru tip shotcrete çıktı, ilk Atatürk Barajı’nda uygulandı. Sonrasında ise ıslak shotcrete çıktı. Delici makine grupları gelişerek jumbolar, robotlar pazara sunuldu. Dolayısıyla işler hızlandı, risk oranı da düşmüş oldu.
Makine parkınızda ne tür makine ekipmanlar bulunuyor?
Yoğun olarak deliciler bulunuyor. Bunun dışında ekskavatör, lastikli yükleyici, kazıcı yükleyici, beton pompası, kamyon, mikser, kompresör, portal vinç gibi çeşitli makinelerimiz var. Ekskavatör ve kazıcı yükleyicide ağırlıklı olarak Hidromek ile çalışıyoruz. Hidromek’ten aldığımız ilk makine HMK 140 LC’ydi. Yaklaşık 6 yıl önce aldığımız makineyi Of’ta bir HES projesinde kullandık. Hâlihazırda bünyemizde 6 adet HMK 220 LC paletli ekskavatör, 3 adet HMK 140 LC paletli ekskavatör ve 3 adet HMK 102 S kazıcı yükleyici bulunuyor.
Makineler tünel içinde hangi işte çalışıyor?
Jeolojik yapının durumuna bağlı olarak değişiyor. Eğer patlatmaya müsait olmayan bir zeminse makinede kırıcı kullanıyoruz. Özellikle hızlı tren projelerinde çaplar büyük olduğu için 2 ya da 3 kademe halinde çalışıyoruz. Gerekirse ekskavatörlere kova takıp yükleyici olarak kullanıyoruz. Kazıcı yükleyiciler de çeşitli ufak tefek işlerde joker olarak çalışıyor.
Hidromek ile ilgili bugüne kadarki tecrübelerinizden bahseder misiniz?
Bir memnuniyetimiz var ki çalışmaya devam ediyoruz. Hidromek yetkilileri bizimle sürekli istişare halindeler. Görüşlerimizi alıyorlar, değerlendiriyorlar. Şahsi fikrim, bir tünelci için makine ne kadar mekanik olursa o kadar avantajlıdır. Çünkü her tünelde mutlaka suyla karşılaşıyorsunuz. Toz da büyük sorun yaratıyor. Dolayısıyla makine ne kadar elektronik olursa o kadar sorun oluyor. Ayrıca elektronikte bakımlar da gecikiyor. Tünelcilikte en önemli unsur zamandır. O yüzden mümkün mertebe mekanik olması bizim için çok önemli. Güç ve dayanıklılık konusunda Hidromek’ten memnunuz. Hidromek ile bir Türk vatandaşı olarak gurur duyuyorum. Eksikler her zaman olabilir fakat bunlar gelişme kaydedilerek aşılabilir. Hidromek de her geçen gün kendini geliştiriyor. Bunu tesislerini ziyaret edip gezerek gördük.
Operatörleriniz Hidromek hakkında neler düşünüyor?
Hiçbir şikâyet gelmiyor, makineleri kullanmayı seviyorlar. Hidromek yetkilileri birkaç kez şantiyeye gidip eğitimler verdi. O konuda da yardımlarını gördük.
Satış sonrasında sunulan hizmetlerden memnun musunuz?
Hidromek’i tercih etmemizin altındaki bir diğer sebep de satış sonrası hizmetlerdir. Diğer firmalarla kıyaslandığında çok avantajlı durumdalar. Makinelerini sahiplenip güçlü yedek parça stokları sayesinde sorunları en kısa sürede çözüyorlar.
Sonraki projelerinizde de Hidromek ile çalışmayı düşünüyor musunuz?
Tabi ki çalışmayı isteriz. Çevremizle de konuştuğumuzda tavsiye ediyoruz. Sektör içerisinde Hidromek’i tercih edenlerde artış var.