Forum Makina

Yenilenen ürün yelpazesi, global üretim, 600 mühendis, Türkiye’de üst düzey bayi ağı derken ürün ve hizmet skalasını tamamlayan Ford Trucks, yurtdışı atılımları ile son dönemde ön planda yer alıyor. Uluslararası pazarlarda faaliyetlerini sürdürürken pazarın ihtiyaçlarına yönelik ürün geliştirme çalışmalarını da ihmal etmeyen Ford Trucks, inşaat sektörüne 4142 Extra Heavy Duty model kamyonunu da bu yıl sundu.

Biz de Ford Trucks Pazarlama ve Stratejik Planlama Müdürü Armağan Hazar ile detayları konuştuk.

Türkiye araç pazarını ve dengeleri etkileyen faktörleri özetler misiniz?

2016 yılında 16 ton üzeri ağır ticari araçlar, 2015 yılına göre %40 civarında daraldı. 2017’nin ilk yarısı ise 2016 yılının ilk yarısına göre yaklaşık %24 daraldı ve bu daralma nispeten devam ediyor. Bununla birlikte, 2017 ikinci yarısında ivme yukarıya dönecek beklentisindeyiz ve bu sinyalleri de alıyoruz. Toplam pazar yine 2016 seviyelerinde tamamlanabilir.

2016 yılında Euro 6’ya geçilmesi ile birlikte araç fiyatları ortalaması çok arttı ve özellikle ithal araçlarda 10 bin euro üzerinde artışlar oldu. Devlet de firmaların belirli bir oranda Euro 5 araç stoğu yapmasına izin vermişti. Bu nedenle, Euro 6 satışları gerçek anlamda bu yıl daha net rakamlara yansıyacaktır. Ayrıca hem komşu ülkelerin durumlarının daha iyiye gitmesi hem de ülke olarak bizim onlarla ilişkilerimizin olumlu seyretmesi, satışlara da olumlu yansıyor. Akaryakıt ticareti de Doğu kapısında hafif hafif başladı. Avrupa’nın kendi içerisinde de ekonomide bir durgunluk ve belirsizlik vardı ama bakıldığında, euro dolara karşı bir değer kazanmaya başlayınca gidişat da pozitife döndü.

Bu dağılım içerisinde inşaat segmentini nasıl görüyorsunuz?

Geleneksel dağılıma bakıldığında sektörde çekicinin %55-60, inşaat segmentinin %20-25 ve yol kamyonunun payı da %15 civarında olurdu. Fakat çekici segmenti yılın ilk yarısında, bir önceki yıla göre neredeyse %60 daralarak toplam pazarın %30larında seyrediyor. İnşaat ise muazzam arttı. Geçen senenin ilk yarısı, bu yılın ilk yarısıyla karşılaştırıldığında yaklaşık %40’lık bir artış var. Bu da inşaatı toplam sektörün %51’ine sahip hale getirdi. Hatta çekici segmenti içerisinde de %30’luk bir çekici+damper kombinasyonunu görüyoruz. Yol segmentinde ise %18’lik pay sürüyor.

Sizce pazarın döneceği yer 2016 öncesi mi? Yoksa inşaat projeleri devam edip payını korur mu?

Sektörün bir süre sonra %50-60 arası çekici, %25-30 bandında inşaat ve %15 bandında yol kamyonlarına döneceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte hükümetin mesajlarından da inşaatın süreceğini görüyoruz. Devam eden İzmir Otobanı, yapılacak olan Çanakkale Köprüsü, Kanal İstanbul Projesi ve İstanbul’da başlayan kentsel dönüşümlerin Anadolu’ya yayılması gibi etkenler dolayısıyla inşaat bir süre daha hareketli devam edecektir.

Ford’un pazardaki konumu nedir? Payınızın yükselmesinde neler etkili oldu?

Firma olarak doğru zamanda doğru işler yaptık. Euro 6 geçişi sırasında inşaat serimizi de komple yenileyerek Antalya’da lansmanımızı yaptık. Bir önceki serimizin ürünleri oldukça sağlam ve dayanıklıydı. O açıdan müşteri beklentilerini tamamen karşılıyorduk. Motor gücü ve frenleme performansında özellikle birtakım ekstra beklentiler vardı. İnşaat serimizdeki 360 beygiri 420’ye çıkardık. Tork olarak da %55’lik bir artış sağladık. Gücü ekleyince, frenleme performansını da artırmanız lazım. Çünkü bu ürünler çok zorlu koşullarda, dik rampalarda yüklü şekilde inip çıkıyorlar. Frenleme performansı yeni serimizde 400 kW motor freni, üzerine de 600 kW intarder opsiyonuyla yaklaşık 1000 kWlık bir frenleme performansı koymuş olduk. Böylelikle bir önceki seriden 7 kat daha fazla performans sunuyoruz.

Pazarda neleri değiştirdiniz?

2010’lu yıllarda şirketimiz ciddi bir stratejik karar verdi ve ağır vasıtaya özel bir iş birimi kuruldu. Ağır ticari müşterisi daha farklı, ihtiyaçlar farklı ve sektör bambaşka. Mühendislik, satış pazarlama fonksiyonları, stratejik planlama gibi sadece ağır ticari araca çalışan bir ekip kuruldu. Bu ekibin kurulmasından itibaren de gerek ürün gerekse bayi yapılanmamız tamamen yenilendi. Müşteriye katma değerli hizmetler sunduk. Çünkü müşteri sadece ürün almıyor; finansman, ikinci el, takas hizmeti ve kasko gibi komple paketler sunmanız gerekiyor. Bu hizmetlerle birlikte pazar payımız neredeyse son 10 senede iki katına çıktı diyebilirim. Tüm ağır ticari araç grubunda %14’lerden %30 mertebelerine çıktık.

Bununla birlikte, özellikle inşaat serisi için konuşmam gerekirse artık Türkiye’de satılan hemen her 3 inşaat kamyonundan birisi Ford Trucks. Geniş bayi teşkilatımız Türkiye genelindeki yeni ve modern plazalarımızla 30 noktada hizmet yapılanmamız var. Biz müşteri terimini kullanmayı sevmeyen bir markayız. İş ortağı diyor ve birlikte iş yapıyoruz. Her zaman tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde çözümler sunuyoruz. Bunlar neticesinde de iyi işler yaptığınız zaman karşılığını alıyorsunuz. Biz de bu karşılığı görüyor ve görmeye devam edeceğiz.

İnşaat grubundaki ürünlerinizi başlıklar halinde özetler misiniz?

İnşaatta ağırlıklı olarak 6x4, 8x4 kombinasyonlarında varız. Ayrıca daha hafif koşullarda ve yolda kullanılan özellikle kamu sektörünün daha çok ihtiyacı olan 6x2 damperli ürünlerimiz de var. Ayrıca 1842 çekici modelimizi inşaat sahasında veya daha zorlu koşullarda kullanımına özel yaptığımız geliştirmelerle birlikte 4x2 damper çekici olarak kullanabiliyoruz. İnşaatın kendi içinde ise damperden miksere, mikserden vince, vinçten beton pompasına kadar her ihtiyaca bu yeni seriyle birlikte cevap verebiliyoruz. İş makinesi segmentinde sayılan belden kırmalar gibi veya 6x6, 8x8 gibi özel kullanım haricindeki tüm inşaat ihtiyaçlarına cevap veren ürünler sunabiliyoruz.

Belden kırma kamyonlara bile rakip olacak özelliklerde ürünler geliştirdiniz, değil mi?

Bu yıl pazara sunduğumuz Ekstra Heavy Duty 8x4 XD inşaat serisi araçlarımızı üçüncü havalimanı projesinde çalışan Orkun Grup, Öz Trans gibi firmalara verdik. Onların ihtiyaçlarını sahada okuyan bir ekibimiz var. Firmalar araçları 7/24 çalıştırıyorlar. Şoför değişimleri sırasında bile motoru susturmuyorlar. Saha koşulları çok zor ve bizim araçlarımız o koşullarda çalışıyor. Müşteriler de çok memnun. Özellikle kuvvetlendirilmiş amortisörler, karter koruması, araçlara özel lastikler ve baskı balata-debriyaj sistemi gibi iyileştirmelerimizle şu anda gerçekten farkımız oldu.

Ağırlıklı olarak da 4142 modelimiz havaalanlarında çalışıyor. İnşaatta otomatik vites kullanımı yaygınlaşıyor mu?

Eskiden inşaat araçlarına katiyen otomatik vites koyulmasın denirdi, hatta bunu hakaret sayan şoförler bile vardı. Şimdi ise her geçen gün artıyor. Hem konfor hem de baskı balata problemleri otomatik şanzımanın artmasında etken oldu. Otomatikte problemleri minimize ediyorsunuz. Araç da kendisini ayarlıyor. Dolayısıyla patronlar ve alım kararı verenler artık bunları görmeye başladılar, görüp de ona göre aksiyon alıyorlar. Bizim sonuçta zaten konfor anlamında da araçlarımız belli bir konfor sağlıyor. Biz “her yükte birlikte” sloganını hem şoförlerin hem patronun herkesi yükünü paylaşmak iddiasıyla oluşturduk. Klima ve belli güvenlik opsiyonlarının bizde standart olması da müşterilerimizi ayrıca memnun ediyor.

Bize bir yeni ürün müjdeniz var mı?

İnşaat sektörünü çok ilgilendirecek 6x4 çekici ürünümüzü bu aydan itibaren tanıtmaya başladık ve önümüzdeki aydan itibaren de satışa başlayacağız. Daha ağır şartlara hitap eden bu tarz çekiciler Avrupa ve özellikle Körfez ülkelerinde yoğun olarak tercih ediliyor.

Yurtdışı faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Bizim 2022 vizyonumuz, dünyada 50 ülkede ve 128 satış noktasında operasyonumuzun olması ve Türkiye’de üretilen her 3 kamyondan bir tanesinin Ford Trucks olmasıdır. Yurtdışına ihraç etme gibi bir vizyonumuz da var. Bu vizyon kapsamında şu anda öncelikli bölgelerimiz Rusya, Türki Cumhuriyetler, Körfez ülkeler, Kuzey Afrika ve Orta-Doğu Avrupa. Bu ülkelerden Rusya ve Türki Cumhuriyetler operasyonlarımız var. Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’da yapılanmamızı tamamladık. Euro 6 ile birlikte de geçen sene de Avrupa’ya yoğunlaştık, Romanya, Bulgaristan ve Macaristan bayimizi açtık. Resmen Viyana kapılarına dayandık. Yakında Hırvatistan, Ukrayna ve Mısır’da da açacağız. Ayrıca Batı Avrupa’da ise anlaşmalı firma ile servis hizmeti veriyoruz.

Ticari araçların olmazsa olmazlarından üstyapı üreticileriyle ilişkileriniz nasıl?

Mütevazı olamayacağım ama bu işi Türkiye’de en profesyonel yapan firma biziz. Üstyapılarla birlikte üstyapıcıları da geliştirdiğimiz bir mühendislik merkezimiz var. Bu bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliklerimizden biridir. Yaklaşık 600 mühendisimiz tamamen ağır ticari araçlar için çalışıyor. Dolayısıyla sahadan alınan tüm çözümleri mühendislerimize aktarıyoruz. Saha ne talep ediyor, çok iyi biliyoruz. Son dönemde “tavsiyeli üstyapıcı çalışması” başlattık. Mühendislik ekiplerimiz pek çok üstyapı şirketiyle görüştü ve mühendislik ile üretim yetkinliklerini inceledi. Her firmaya aynı şekilde uygulanan bir değerlendirme metodolojisini çıkardılar. Her firma değerlendirildi ve belli bir puanın üzerinde alan firmalar tavsiyeli üstyapıcımız oldu. Dolayısıyla onların yaptıkları her türlü işte, bizim kalitemizi sağladıklarına kefiliz ve tavsiye ediyoruz. Fakat herhangi bir müşteriyi zorlama ya da yönlendirmemiz olmuyor. Müşterilerimiz bize danıştığı zaman bu firmaları tavsiye ediyoruz.

Armağan Hazar inşaat serisi Ford Trucksların en beğenilen özelliklerini şöyle özetledi:

• Dayanıklı şasi: 10 mm kalınlık ve 500 mp dayanımlı şasisiyle sektörün hemen hemen en dayanıklı araçlarını üretiyoruz.

• Yüksek güç: Yüksek güç ve tork değerleriyle, ağır yüklerle en dik rampalarda bile problem yaratmıyor.

• Farklı modlara sahip otomatik vites seçenekleri: Örneğin ürün çamura saplandı ve çıkaramıyorsunuz. Rocking moda (beşik modu) alındığında beşik hareketi yaparak saplandığı çamurdan yüklü haldeyken kurtarıyor. Off road modunda yüklüyken yol dışı arazide problem yaşanmıyor. Eco modunda ise yüksüz yolda kullanırken yakıt tüketimini makul seviyede tutuyor. Farklı otomatik vites modlarıyla uygun koşullara uygun modlar var.

• Etkin frenleme ile gücün kontrol altına alınması: Dik rampa inişlerinde sürekli ayak freni kullanırsanız servis maliyetleri inanılmaz artar. 400 kW motor freni ve 600 kW intarder opsiyonuyla toplam 1000 kW’lık fren gücü şu anda sektördeki en iddialı rakamlardan biridir. Böyle bir frenleme performansıyla servis frenlerinin kullanımı azaltılarak hem aracın işletim maliyetleri düşüyor hem de aracın kontrolü kolaylaşıyor.

• İdeal dönüş çapı: İnşaatlarda araçlar genelde dar alanda kullanılır ve manevra kabiliyeti önemlidir. Kolay manevra yapamazsanız hem yakıt tüketimi artar hem de araç daha fazla yıpranır. Bu amaçla bir önceki seriye oranla %22 civarında dönüş çapında iyileştirme sağladık.

• Bakım aralıkları: İnşaat serisi araçlarımızda, çalışma koşullarına bağlı olarak bakım aralıklarını 2.000 saate çıkardık. Bakım zamanı geldiği zaman araçlarımız sinyal vererek uyarıyor. Yeni seride bir önceki seriye göre işletim ve kullanım maliyetlerinde ortalamada %25’e varan bir avantaj sağladık.