Forum Makina

HİDROMEK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ahmet Bozkurt:

“Kurulduğumuz günden beri iş odağımız değişmedi, 42 yıldır iş makinesi üretiyoruz”

Makine yüksek mühendisi Hasan Basri Bozkurt tarafından 1 Mayıs 1978 yılında Ankara’da kurulan ve faaliyetlerine tarım traktörleri için ataşman üretimiyle başlayan HİDROMEK, kuruluşunun 42’nci yıl dönümünü kutluyor.

Küresel iş makinesi sektörünün Türkiye’den doğan öncü markalarından HİDROMEK, kurulduğu günden bu yana yatırımlarının tamamını kendi öz sermayesi ile hayata geçiriyor. Ar-Ge, tasarım ve inovasyon ile ürün gamını her geçen gün genişleten firma, 6 kıtaya yayılan ihracat ağıyla iş makineleri sektörüne yön vermeye devam ediyor.

HİDROMEK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ahmet Bozkurt ile kuruluş günlerinden geleceğe uzanan, dergimize özel bir röportaj gerçekleştirdik.

HİDROMEK’in 42’nci kuruluş yıl dönümünü kutlarız. O günlere dönecek olursak, Rahmetli Hasan Basri Bozkurt’u bu yatırıma motive eden koşullar, hayalleri ve hedefleri nelerdi?

Öncelikle Forum Makina Dergisi’ne bu özel röportaj için çok teşekkür ederim. HİDROMEK olarak bu yıl kuruluşumuzun 42’nci yıl dönümünü kutluyoruz.

Kurucumuz rahmetli Hasan Basri Bozkurt, çocukluğundan beri makinelere ilgi duyarmış. Teknik lisede okuduktan sonra 18 yaşındayken Karayolları Genel Müdürlüğü’nde (KGM) işçi olarak çalışmaya başlayan Hasan Bey, sonrasında mühendis olmaya karar vermiş. KGM bursuyla eğitimine devam ederek İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Hasan Bey, yüksek lisansını da aynı bölümde tamamladıktan sonra KGM’ye mühendis olarak dönmüş ve KGM 4’üncü Bölge’de Şef olmuş. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra, Türkiye’nin maruz kaldığı ambargo nedeniyle makinelerin parçaları bulunamaz olunca faaliyetler durma noktasına gelmiş. İşte, HİDROMEK’in kuruluş hikayesi de aslında böyle başlıyor.

“Hasan Bey iş makinesi sektöründen başka bir alanda çalışmayı hiçbir zaman düşünmedi”

O dönem ihtiyaçları olan ve ambargo sebebiyle yurt dışından temin edilemeyen iş makineleri parçalarını Hasan Bey ve iş arkadaşları KGM bünyesinde kendileri üretmeye başlamışlar. İş makinelerine olan ilgisi giderek artan ve her zaman içinde kendi işini kurma isteği olan Hasan Bey, Siteler’de kendi atölyesini kurmuş. Başlangıçta tarım traktörlerine yükleyici ve kanal kazıcı ataşmanı üreterek tarım makinelerini iş makinesine çeviriyorlarmış. Zamanla iş makinesi tasarımı ve üretimi konusunda kendilerini geliştirmişler.

Hasan Bey’in en büyük motivasyon kaynağı işine olan sevgisiydi. İş makinesi sektöründen başka bir alanda çalışmayı hiçbir zaman düşünmedi. Tüm enerjisini bu alana verdi ve çok çalıştı. Kendisini geliştirmeye, azimli olmaya ve üretmeye önem verirdi. Başarma arzusu çok kuvvetliydi. Empati kurmak, şeffaf olmak, iş ahlakına ve toplumsal kurallara sahip çıkmak, kanuni nizamlara uymak ve emeğe saygı duymak olmazsa olmazlarıydı. Ekip arkadaşlarına çok değer verirdi. Eğitimi ve üretimi ülkemizin ilacı, kurtuluş reçetesi olarak görürdü. Şirketimizin Kurucusu Hasan Basri Bozkurt’u saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Bizler, her zaman onun değerleri ışığında çalışmaya devam edeceğiz.

Geçen yıllar içerisinde şirketinizin kilometre taşları ve en önemli başarıları neler oldu?

HİDROMEK olarak kurulduğumuz günden beri iş odağımızı değiştirmeden iş makinesi üretiyoruz. Hem şirketimizin hem de sektörün gelişimine katkı sağlamak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlk olarak 1989 yılında Türkiye'nin ilk orijinal iş makinesi HMK 80 Serisi kazıcı yükleyiciyi tasarlayıp üreterek piyasaya sunduk. 2 yıl sonra, dünyada dört tekerden direksiyon kumanda uygulaması yapılan ilk kazıcı yükleyici olan HMK 100 Serisinin üretimine başladık.

“1989 yılında Türkiye'nin ilk orijinal iş makinesi HMK 80 Serisi kazıcı yükleyiciyi tasarlayıp üreterek piyasaya sunduk”

Zamanla üretim için daha geniş bir tesise ihtiyaç duyduğumuza karar verdik ve 1996 yılında Ankara 1’inci OSB’de yer alan tesisimizi kurduk. 1999 yılında Tunus’a ilk ihracatımızı gerçekleştirdik ve yurt dışına adım attık. Tunus, ilerleyen yıllarda bizim kazıcı yükleyici ile pazar lideri olduğumuz ilk ülke oldu. 2001’de İzmir Ege Serbest Bölgesi'ndeki üretim tesisimizi kurduk. Serbest Bölge’nin sağladığı avantajlarla ihracatımız ilerleyen dönemlerde daha da arttı.

Ürün gamımızı genişleterek müşterilerimizin taleplerini tek elden karşılama hedefimiz doğrultusunda 2002 ve 2003 yıllarında sırasıyla paletli ve lastikli ekskavatör üretmeye başladık. 2006 yılında devlet destekli markalaşma programı Turquality’e sektörün ilk firması olarak kabul edildik. 1 yıl sonra İspanya’nın Barselona şehrinde ilk yurt dışı satış ve satış sonrası hizmet merkezimiz olan HİDROMEK WEST’i kurduk. Böylece, Avrupa’daki faaliyetlerimiz ivme kazandı.

2008 yılında Maestro Serisi kazıcı yükleyicilerimiz ile bugün sayıları 20’ye ulaşan tasarım ödüllerimizin ilkini; ‘Design Turkey Üstün Tasarım Ödülü’nü kazandık. 2009 yılında, kazıcı yükleyici satışlarında Türkiye'de ilk kez pazar lideri olduk. 2011 yılından itibaren, tasarladığımız iş makinelerimizi kendi kurumsal rengimizle üretmeye başladık ve siyah-beyaz GEN Serisi ekskavatörlerimizi pazara sunduk. Bu ürünlerimiz ile uluslararası alanda prestije sahip, yurt dışından aldığımız ilk tasarım ödülü olan Alman ‘IF Product Design Award 2012 Ödülü'nü kazandık. Aynı yıl Türkiye'nin en büyük tonajlı ekskavatörü HMK 540 LC HD’yi ürettik ve aynı zamanda hidrolik ekskavatör satışlarında Türkiye'de pazar lideri unvanını kazandık.

2013 yılı global ölçekte ilklerimizin ve yatırımlarımızın devam ettiği bir yıl oldu. Dünyanın en büyük iş makinesi üreticilerinin sıralandığı Yellow Table listesine giren ilk ve tek Türk makine üreticisi olduk. Sonraki yıllarda da bu listede yer almaya devam ettik.

Yurt dışında varlığımızı güçlendirecek yatırımlarımızı 2013 yılında da sürdürdük. Mitsubishi Heavy Industries ile imzaladığımız anlaşmayla Mitsubishi'nin Tayland'daki motor greyder üretim tesisi ile tüm tasarım, üretim, know-how teknolojisini satın alarak Tayland’da HİDROMEK Construction Equipment Thailand (HCE) şirketini kurduk. Tayland’daki bu ofisimiz motor greyder üretiminin yanı sıra, Uzak Doğu bölgesindeki satış ve satış sonrası hizmetlerden de sorumlu olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Aynı yıl, Rusya, Krasnodar'da yurt dışı satış ve satış sonrası hizmet merkezimiz HİDROMEK RUS’u kurduk.

“Yaklaşık 1,4 milyon m² alanda HİDROMEK Üretim Üssü’nün inşaatına başladık”

Yurt içinde ise ASO 1’inci OSB’de yaklaşık 1,4 milyon m² alanda HİDROMEK Üretim Üssü’nün inşaatına başladık. Üretim gücümüzü inovasyon ve AR-GE’yle birleştirmek amacıyla, 2014 yılında, Türkiye’nin 157’nci, sektörün ilk AR-GE Merkezi’ni hayata geçirdik. 2016 yılında Japonya’daki yurt dışı satış ve satış sonrası hizmet merkezimiz HİDROMEK JAPAN’ı kurduk.

Ürün gamımızı genişletmeye devam ettik. 2017 yılında HMK 640 WL lastikli yükleyiciyi ürün gamımıza ekledik. Greyder üretimimize Tayland’ın yanı sıra Türkiye’de de başladık ve kendimizin geliştirdiği HMK 600 MG motor greyderimizi pazara sunduk. 2018 yılında toprak silindiri üretimine başladık. Ayrıca, HİDROMEK Üretim Üssü’nde komponent fabrikasını faaliyete geçirdik. Bu sayede, daha önce ithal ettiğimiz şanzıman, aks, hidrolik redüktör ve hidrolik silindir gibi ana komponentleri büyük ölçüde kendi bünyemizde üretmeye başladık.

Türkiye’nin sayılı taşıt tasarım stüdyolarından HİDROMEK Tasarım Stüdyomuz ile iş makinesi tasarımı konusunda fark yaratmaya gayret ediyoruz. Özgün tasarımlarımız bize, IF Design Award, German Design Award, Red Dot Best of The Best, Good Design, Automotive Brand Contest gibi dünya çapında prestije sahip 20 ödül kazandırdı. 2019 yılında yüzde 100 elektrikli akıllı ve çevre dostu HICON 7W’yi geliştirdik.

Bugüne geldiğimizde ise, İMDER (Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği) verilerine göre Türkiye’de son 11 yıldır kazıcı yükleyici, son 8 yıldır hidrolik ekskavatör ve son 2 yıldır motor greyder pazarında satış liderliğimizi sürdürüyoruz.

En çok tedirgin olduğunuz, sizi uykusuz bırakan dönemler hangileriydi?

Öncelikle belirmek isterim ki; 42 yıldır her durumda iyimser olmak şirket kültürümüzün bir parçası oldu. Olumsuz bir durumla karşılaşsak bile karamsarlık yaşamadan yolumuza devam ettik.

“Biz kazandığımız her kuruşu yatırıma harcıyoruz”

Biz kazandığımız her kuruşu yatırıma harcıyoruz. Yatırımlarımızı hep öz sermaye ile yapıyoruz. Ancak bazı yatırım dönemlerimizde krizle karşılaştığımız durumlar oldu. Örneğin, 1994 yılında fabrikamızın yatırımıyla ilgilenirken ekonomik kriz yaşandı. Önce bir şaşkınlık yaşadık. Sonrasında ise bu krizin geçici olduğuna ve kriz geçtiği gün hazır olabilmek için üretime ve yatırıma devam etmemiz gerektiğine karar verdik. İlerleyen dönemlerde de zorluklarla karşılaşsak da yatırıma ve üretime hep devam ettik. Yatırımlarımızı hep kendi gücümüzle yaptık. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmadık.

İş makineleri sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Aslında makine sektörünün başlangıcı yaklaşık 300 bin yıl öncesine, ilkel insanların kullandığı el baltasına dayanıyor. O dönemlerde insanlar beden gücünün yetmediği noktada kendilerine yardımcı olacak el aletleri geliştirmeye başlamışlar ve bu şekilde makineleşmenin ilk adımlarını atmışlar. Yaşamın gereklilikleri ile doğan ve uzun yıllardan beri hayatımızda olan makineler, insanlık var oldukça kullanılmaya ve günün ihtiyaç ve şartlarına uygun bir şekilde gelişmeye devam ediyor. Günümüzde hayatın her alanında işin çözümü için üretilmiş daha uzman makineler görüyoruz. Bu makineler ilerleyen teknoloji ile birlikte çevreye daha duyarlı, daha akıllı ve daha vasıflı, daha teknolojik ve uzmanlaşmış makineler olmaya devam edecekler.

Örneğin konfigürasyon anlamında eskiden “Levyeli” dediğimiz mekanik kollarla ve kablo bağlantılar ile kontrol edilen makineler yerini artık büyük ölçüde joystick ile kontrol edilebilen elektronik makinelere bıraktı. Birçok üründe olduğu gibi iş makinelerinde de elektronik donanım ve yazılım kullanımının hızla arttığını görüyoruz. Elektrikli iş makineleri geliştiriliyor, otonom teknolojiler üzerine çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaların daha da gelişeceğini söylemek mümkün.

“İş makinelerinin dijitalleşme ve Endüstri 4.0 etkisinde gelişeceğine inanıyoruz”

Artan teknoloji ve dijitalleşme üretim tesislerini ve üretim sürecini de olumlu etkiliyor. Günümüzde üretim süreci ve üretim tezgâhları ürün kalitesinin, özellik ve nitelik bakımından otomatik olarak ölçümlendiği ve bu ölçüm sonucuna göre düzeltme ve geri beslemesinin otomatik olarak uygulandığı bir iletişim sistemi içerisinde çalışıyor.

Bilgisayar ortamında ürünler daha üretilmeden neredeyse tamamen doğrulanıyor, dayanıklılık testleri yapılabiliyor. Ürünün performansı hakkında fikir sahibi olunabiliyor. Bu şekilde üstün teknolojinin kullanıldığı tasarım ve üretim süreci; daha üretken, daha güçlü, daha dayanıklı ve daha iyi performans gösteren makinelerin üretilmesini sağlıyor. Gelecekte de iş makinelerinin dijitalleşme ve Endüstri 4.0 etkisinde gelişeceğine inanıyoruz.

Siz HİDROMEK olarak bu geleceğe nasıl hazırlanıyorsunuz? Hedefleriniz nelerdir?

Her zaman teknolojiye yatırım yapan şirketimiz, bu anlamda teknoloji ile iç içe. Kuruluşumuzdan bu yana endüstriyel tasarım ve AR-GE’ye büyük önem veriyoruz. İkinci AR-GE merkezimi 2018 yılında açtık. Üretim sürecimizde iş sahamızdaki tüm modern üretim teknolojilerini takip edip, uygulamaya alıyoruz. Hem kaizen metodolojisini hem de üretim teknolojilerinde otomasyon teknolojilerini uygulayarak verimlilik hedefliyoruz.

Firmamızda, üretimimizin her aşamasında en ileri teknolojileri kullanıyoruz. Üstün teknolojiyle donatılan üretim tesislerimizi endüstri 4.0 paralelinde güçlendiriyoruz. Bir makinenin üretimine geçmeden önce, bilgisayar ortamında simülasyonla modellemesini yaparak hedeflediğimiz tasarım kriterlerini test ediyoruz. Parçaların ve komponentlerin birbiri ile uyum içinde çalışmasını kontrol ediyoruz.

Üretim gibi tasarım aşaması da bir diğer önemli süreç. Tasarım stüdyomuz, tasarım aşamasında ürünü sanal gerçeklik uygulamaları ile test ediyor. Özellikle kabin içinin özellikleri, konforu, güvenlik gibi konularda en ileri teknolojilerden faydalanarak üretimden önce gerekli testler yapılıyor. Ürünlerin tasarımları buna göre şekil alıyor.

“HİDROMEK olarak, akıllı ve çevreye saygılı makineler geliştirmeye gayret ediyoruz”

Müşterilerimizin istek ve ihtiyacını en iyi şekilde anlamaya çalışıyoruz. Müşterilerimizle yaptığımız odak grup toplantılarından ve müşteri kliniklerinden, hem de diğer kanallardan aldığımız geri bildirimlerle müşteri isteklerini en iyi şekilde karşılayan ürünleri geliştirmeye gayret ediyoruz. Bu süreçte yaklaşık 10 yıl önce geliştirdiğimiz “HİDROMEK Smartlink” uygulamasının sağladığı verileri de göz önünde bulunduruyoruz. Ürünlerimizdeki dijitalleşme amacımıza da örnek olan Smartlink ile makinelerimizin performansını ve teknik bilgilerini uzaktan denetleyebiliyoruz; yakıt tüketimlerini, hangi ortamlarda kaç saat çalıştıklarını ve servis zamanlarını görebiliyoruz. Bu bilgiler müşterimize verimlilik artışı getirirken bizim için de önemli bir veri bankası oluşturuyor. HİDROMEK Smartlink ve müşterilerimizden aldığımız geri bildirimleri yorumlayarak ürünlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz.

Tüm faaliyetlerimizin odak noktasında müşterilerimizin yer almasını arzu ediyoruz. Satış sonrası hizmetler de bu arzunun en güçlü şekilde görülmesi gereken faaliyet alanlarından biri. Bu amaç doğrultusunda yurt içinde ve yurt dışında satış ve servis ağımız ve teknik desteğimiz ile müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda en hızlı çözümü sunmaya çalışıyoruz. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında müşterilerimize sürdürülebilir yüksek kalite, müşteri desteği ve devamlılığı sağlamayı taahhüt ediyoruz.

HİDROMEK olarak, akıllı ve çevreye saygılı makineler geliştirmeye gayret ediyoruz. Dünyanın önünde bir çevre problemi var. Kaynaklarımızı hızla tüketiyoruz. Bu sorunun çözümünün bir parçası olmak için, daha akıllı, enerjisini verimli kullanan, karbon salınımı olmayan makineler üretmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda %100 elektrikli, çevreci, akıllı HICON 7W’yi geliştirdik, yeni ürünler geliştirmeye devam ediyoruz.