| Kompakt makinelerdeki ataşman çeşitliliği yeni iş imkânları doğuruyor |
|
Altyapı çalışmaları tamamlanan gelişmiş ülkelerde kullanımı oldukça yaygın olan kompakt makineler, standart bir kazıcı yükleyici veya ekskavatörün çalışamadığı dar alanlarda çeşitli ataşmanlarla farklı sektörlere çözümler sunuyor. Trencherden asfalt frezesine, burgudan dozer bıçağına, toprak düzenleyiciden beton pompasına her ataşmanın yepyeni bir iş dalı yarattığı bir gerçek fakat ülkemizde bu trend maalesef henüz keşfedilmiş değil…
Dünyada kompakt makine kullanımı ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Avrupa ülkeleri daha çok mini ekskavatöre rağbet gösterirken ABD gibi geniş arazilere sahip ülkelerde ise mini yükleyici yaygın bir şekilde kullanılıyor. Ülkemizde ise bunun aksine yapımı devam eden hemen hemen her altyapı çalışmalarında bir kazıcı yükleyici veya orta sınıf bir ekskavatörün faaliyet gösterdiğini görüyoruz. Örneğin, şehir içinde bir altyapı borusu değişmesi gerektiğinde 8 tonluk bir kazıcı yükleyici yerine daha kompakt bir makine kullanıldığında hem zaman hem de manevra açısından avantaj kazanılıyor. Hemen hemen her markanın sunduğu sıfır kuyruk özelliği, önemli bir hareket kabiliyeti sunuyor. Bomun çarpma riskinin olduğu durumlarda ise kule belirli bir yere kadar döndürülüp off-set bom özelliği devreye alınabiliyor. Öte yandan 100 beygir gücündeki bir kazıcı yükleyiciyle ortalama 50 beygir gücünde bir motora sahip kompakt makine arasında en az yüzde 50 oranında bir yakıt tüketimi farkı bulunuyor ve tabi ki işletme maliyetinin azlığı yanında ilk yatırım maliyetleri de daha düşük seviyelerde seyrediyor.
“İşin kritik noktası ataşman zenginliğini ortaya koymak”
Pazarın yavaş yavaş mini ekskavatöre doğru bir geçiş gösterdiğini belirten Hamamcıoğlu İnşaat ve Maden Makinaları Genel Satış Müdürü Emre Öztürk, “Mini ekskavatör ürün grubunun sektör dağılımına bakıldığında her yıl değişim gösteriyor. Son dönemde teraslama sektöründe yaygın olarak tercih edilen 4-5 ton sınıfındaki makine grubu, yerini ihale kanununun değişmesi sonucu 1-2 ton sınıfı makinelere bıraktı. 4-5 tonluk makineler tekrar inşaat ve kiralama pazarına dönüş yaptı. Özellikle 1,5-2 ton sınıfındaki ekskavatörler ise tarım sektöründe damlama-sulamada rağbet görüyor fakat o da mevsimsel sürüyor. Sağlam bir temele oturmadığı için ani çıkışlarla belirli tonajlar ön plana çıkıyor, sonra geriye geliyor. Yüzde 50’lik dilimi, 0-2 ton arası ve 8 tonluk makineler, geriye kalan yüzde 50’lik kısmı ise 2 ile 6 ton arasındaki makineler oluşturuyor. Mini yükleyici grubuna bakacak olursak önünde kova ataşmanı olduğu için yükleyici diyoruz. Farklı bir ataşman kullansak farklı bir makine diyeceğiz. Burada ataşman zenginliği çok önemli. Çünkü yeni iş alanları ataşman farklılığına bağlı bir seyir izliyor. Kim farklı bir ataşman alıyorsa farklı bir alanda çalışıyor demektir. Onun dışındaki bütün işler çatal, süpürge ve kovayla yapılıyor. Mini ekskavatör kullanımı daha da büyüyecek fakat mini yükleyicide ekskavatördeki gibi yüksek bir artışla karşılaşmayız, pazarını koruyarak ilerler diye öngörüyoruz. İşin kritik noktası ataşman zenginliğini ortaya koymak.” dedi.
“Sadece makine satmak doğru bir mantık değil”
Ülkemizde kullanılan 3 ana ataşmanın kova, çatal ve süpürge olduğunu söyleyen Emre Öztürk, şöyle devam etti: “Asfalt kazımada kullanılan freze, fiber optik kablo döşemesinde kullanılan döner-testere gibi ataşmanların çok geniş bir iş alanı var fakat bunu henüz keşfedemedik. Mini ekskavatöre takılan bir açılı kova sayesinde yamaç peyzaj işlerinin başladığını fark ediyorsunuz. İnsanlar makineyi keşfetmiş oluyorlar ve yeni bir iş alanı yaratılıyor. Özellikle mini yükleyicinin tarım alanında büyümesi, ancak bu ataşmanlarla gerçekleşir. İnşaat sektöründe de inşaatın kendi içindeki işlerinde kullanabilirsiniz. Örneğin mini yükleyicilerde 75 metre ileriye kadar beton basabilen bir beton pompası ataşmanı var. Bu yüzden kompakt makine pazarında olan her oyuncuya iş düşüyor. Konsepti anlatmak, faydalarını doğru izah etmek gerekiyor. Bunu doğru yaparsak sektör de doğru büyür. Yoksa sadece makine satmak doğru bir mantık değil.”
“Mini ekskavatör grubunda sıkı pazarlıklar yapılıyor”
Kompakt makine pazarının geçen sene yaklaşık 1.250 civarında kapattığı tahmin ediliyor. Bu sene ise mini yükleyicinin 250-300’e, mini ekskavatörün ise 600-700 rakamlarına ulaşacağı öngörülüyor. Özellikle mini ekskavatör grubunda hitap ettiği segment itibariyle çok sıkı pazarlıklar yapıldığını dile getiren Satış Müdürü Öztürk, “Bu pazarlıkların getirdiği olumsuz bir tablo var. Zamanınızı daha büyük bir makineyi satabilmeye harcamak yerine daha kompakt makineye harcayarak düşük bir kâr ve ciro elde ediyorsunuz. Müşteri beklentileri ise büyük bir makine alır gibi sizi yüzde 20-25’lik indirimlere zorluyor. Bu da kompakt makinalar için çok büyük bir oran.” şeklinde konuştu.
