Forum Makina
Forum Makina
HABER MERKEZİ

Seçimlerinizi yaparak tüm haberlerimize ulaşabilirsiniz.

HABER ABONELİĞİ

Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler ve aktivitelerle ilgili olarak bizden düzenli bilgilendirme mailleri almak için
abone olunuz.

HABERLERİMİZ
2017
İş Makinası - Serkan Acar, personel yükseltme platformlarının altın yılını değerlendirdi
Serkan Acar, personel yükseltme platformlarının altın yılını değerlendirdi

Acarlar Makine, kurulduğu 2003’ten bu yana Türkiye personel yükseltici platform pazarına yön veren markaların başında geliyor. Türkiye’de ve Türki Cumhuriyetlerde, bu alandaki her türlü kullanıcı ihtiyacına cevap vermeye odaklanan firmanın ürün hattında Haulotte (Fransa), Omme Lift (Danimarka), Teupen (Almanya), Ruthmann (Almanya) ve Unic Cranes (Japonya) gibi uluslararası markalar bulunuyor.

Sektörün 2016 performansına ve geleceğine yönelik sorularımıza cevap bulmak üzere Acarlar Makine Genel Müdürü Serkan Acar ile bir araya geldik.

Oldukça zorlu bir gündeme sahne 2016 yılı sektör açısından nasıl geçti?

2016 ülkemiz için genel anlamda iyi bir yıl değildi. Ekonomik açıdan da büyümenin yavaşladığı, döviz kurlarının yükseldiği ve enflasyonun arttığı bir yıldı. Buna rağmen, platform sektörü açısından pazarın yüzde 100 büyüdüğü altın bir yıl oldu. Geçen yıl 1.000 adetlerde olan yeni platform satışı bu yıl 2.000 adedin üzerine çıktı.

14 yıllık iş hayatımdaki en iyi yıldı diyebilirim. Sektör için her yılın bir yıl öncekine kıyasla daha iyi olması ve minimum yüzde 30’luk büyüme göstermesi çok olağan bir durum, çünkü yükselen bir ürün grubunda çalışıyoruz ve önümüzdeki 5 yıl için de her yıl yüzde 30-40’lara varan bir büyümeyi olağan kabul ediyoruz. Ancak, 2016’daki bu ciddi artış bizim için de sürpriz oldu.

Bu artışı neye bağlıyorsunuz?

Bunda platform kullanımının hızla yaygınlaşması, talebin tahminlerimizin ötesinde artması etkili oldu. Satışlardaki artış yüzde 100 oldu ama platformlara olan talep yüzde 200-300 arttı. Buna ek olarak birkaç büyük yeni proje eklendi 2016’da. Bunların etkisi ile kiralama firmaları bir anda büyük yatırımlar yaptı. Büyümenin ana sebebi budur.

Bizim büyümemiz daha çok platform kiralama firmalarına yaptığımız satışlardan kaynaklanıyor. Genel olarak Türkiye’deki kiralama firmalarının nakit akışları daha iyi olsa, pazar daha hızlı büyüyebilir; bu potansiyel var. Fakat limitli yatırım kaynaklarıyla büyüme biraz daha yavaş gerçekleşiyor, bu yılkı büyümeden bağımsız düşünecek olursak.

Kiralama firmalarının platform pazarındaki payı nedir?

Şu an itibariyle Türkiye’de çalışan yaklaşık toplam 10 bin adet kendinden yürüyüşlü yüksekte çalışma platformu bulunduğunu tahmin ediyoruz. Bunun 6-7 bin adedi kiralama hizmeti veren firmalar tarafından kullanılıyor. 2016’daki satışların da yüzde 65’inden fazlası kiralama firmalarına yapıldı. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 80’ler mertebesindedir. Türkiye de dünya standartlarına doğru koşuyor.

Türkiye platform pazarının doyum noktası nedir sizce?

Genel olarak dünya ortalamalarına kıyasla Türkiye’nin ihtiyacı, aktif olarak çalışan minimum 40 bin adet platformdur. Bu noktadan sonra pazar daha dengeli hale gelir, inişli çıkışlı devam eder. Böyle bir potansiyel var ama koşullara bağlı olarak değişebilir elbette.

2017’de pazara yönelik öngörüleriniz nedir?

Dövizin artması sektördeki firmaları olumsuz etkiliyor. 2016’da Euro kuru 3,25’lerden 4,05’lere kadar geldi. Makinelerini çoğunlukla Euro ile alan firmaların borçları TL bazında yaklaşık yüzde 25 artmış oldu. Sektörün sağlıklı devam etmesi için iki temel faktör var. Birincisi belirsizliğin ortadan kalkması, döviz kurlarının daha dengeli hareket etmesidir. İkincisi ise piyasada iş olmasıdır. Şu an iş var, olacak da. Ama piyasanın nakit akış durumu bu talebi karşılayacak düzeyde mi, ona bakmak lazım. Yatırımcı biraz önünü görebilirse bu yıl da yeni makine alımları devam edebilir.

Bence ekonomideki bu dalgalanma sadece ülkemize bağlı değil, global konudur. Önce global olarak bu işin bir rutine oturması lazım. Global olarak etkilenmesek, biz ülkemizin sorunlarıyla yaşamaya zaten alıştık ve yatırımlar da bundan nispeten daha az etkileniyor.

2016 yılı Acarlar Makine açısından nasıl tamamlandı?

Pazar payımızı arttırarak yüzde 40’lara taşıdığımız güzel bir yıl oldu bizim için. Ekibimiz çok iyi çalıştı. Sonuçta hiçbir şey karşılıksız değildir. Ne kadar iyi hizmet verirseniz, o kadar çok müşteriniz olur, o kadar başarılı olursunuz. Biz de başta kiralama firmaları olmak üzere gerçek müşteri kitlemizi belirleyerek beklentilerini anlamayı, onlara daha iyi ve hızlı cevap vermeyi kendimize ilke edindik. Hem satış hem de satış sonrası hizmet olarak müşteriye bire bir uyan hizmeti tasarladık. Ve bunda da başarılı olduk. Tek kalemde büyük paket satışlarımız oldu.

Türkiye’de Haulotte’u dünyada olduğundan daha ileri, lider bir konuma getirdiniz. Bu başarınızın sırrı nedir?

JLG ve Genie markalarının bu ürünün en büyük pazarı olan ABD’deki etkinliğinden dolayı Haulotte onlardan sonra dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Ama bununla birlikte Haulotte son yıllarda kendini ciddi anlamda geliştirdi, makinelerini yeniledi. Alternatifsiz olduğunu söyleyebileceğim ürünleri var. Haulotte’nin bu yenilikleri ve müşteriye sağladığı faydalar bazı bölgelerde anlaşılıyor, bazılarında anlaşılamıyor. Ama Türkiye’deki kadar hiçbir yerde anlaşılamıyor. Biz Türkiye’de bu ürünü gerektiği gibi tanıtmayı başarıyoruz. Dolayısıyla evet, Haulotte için kıymetli ve örnek bir firmayız. Yaptığımız mucize bir şey yok aslında. Ürünümüze güveniyoruz. Müşteriniz ürününüzü doğru anlar ve sonrası için de size güvenirse yeterli oluyor.

Haulotte’te ne gibi yenilikler var? Eşsiz olduğu ürünler var demiştiniz...

Mesela 15 metre akülü eklemli makinemiz boyutları, kullanım kolaylığı, bakım kolaylığı, vb. özellikleri ile eşsizdir. Bunun gibi daha birçok modelimiz var.

Haulotte zaten son 2 yıldır dizel bomlarını yenilemeye başlamıştı. İlk önce 16 metreyi, 20 metreyi, 41 metreyi ve şimdi de muhtemelen 26 metreyi yenilemek üzere. Bu arada daha yeni lansmanı yapılan 28 metrelik bir teleskopik makine çıkardı. 21 ve 23 metre teleskopikleri yeniledi. Sırayla bütün dizel ürün grubu yenileniyor. Bizim ilk etapta en çok kullanılan makinemiz 26 metre dizel eklemliydi. Sonra 41 metre çok aktif kullanılmaya başladı. Küçük dizel bomlar çok yoktu. Geçen sene 20 ve 16 metreden çok sattık. Bu sene daha çok olur diye düşünüyoruz.

Sektördeki platform tercihlerinde değişim var mı?

Önceden sadece akülü makaslı ve nispeten dizel makaslı platformlar çok kullanılıyordu. Bu devam ediyor ama son 2-3 yıldır eklemli ve büyük 26, 41, 43 metre erişimli bomlu makinelere ilgi artmaya başladı. Kullanıcı artık doğru yerde doğru makineyi kullanmaya başladı. Daha önce araç üstü ile yaptığı işi şimdi tamamen kendinden yürüyüşlü dizel platformlarla yapıyor. Bu artışta İzmir’deki Socar Rafinerisi gibi birkaç büyük proje de etkili oldu. Üçüncü Havaalanına henüz büyük bomlar girmedi; girince zaten olay çok daha değişecek.

Bütün dünyada olduğu gibi iş ilk olarak akülü makaslıdan başladı. Ama bugün dizel makaslı olması gerektiği halde birçok yerde hala akülü makas kullanılıyor. Burada müşteriyi doğru yönlendirme anlamında bizim gibi firmaların da sorumluluğu var. Dizel makas adedi bence yakın zamanda daha fazla artacak. Şu an bütün kiralama firmalarının filosuna bakarsak neredeyse yüzde 80’i akülü makaslıdır. Bunun 55-60’lara inmesi lazım.

Diğer ürün gruplarınız için 2017 hedefleriniz nedir?

2016’da Ruthmann’da büyük bir atılım yaparak 6 adet makine teslim ettik. 6 adet makine rakamsal olarak büyük görünmüyor. Fakat aslında büyük bir rakam, çünkü yıllık jumbo platform satış adetleri çok gelişmiş ülkelerde dahi bunun çok üzerinde rakamlar değil. Bir yılda toplam 8 tane satıldıysa 6’sını biz vermiş olduk. Bunlar 57, 63 ve 72 metre erişimlidir. 2017’de yine satışlı tamamlanmış, iyi adette bir teslimatımız var şimdiden. En az 6, belki 8 adede kadar çıkabilecek bir satış olacak.

Ayrıca bugüne kadar pek üstüne gitmediğimiz telehandler konusuna daha fazla ağırlık vermeye karar verdik. Hatta şimdiden 5-6 makine satışımız gerçekleşti. Haulotte bu konuda büyük yatırım yapıyor, yeni modeller çıkardı, çok iddialılar. Biz de 2017’de bu alandaki ağırlığımızı arttırmayı planlıyoruz.

Platform kullanımı için ehliyet zorunluluğu olmalı mı sizce?

IPAF Türkiye Temsilcisi olan Burcu Ünal, IPAF’ın verdiği eğitimlerin ve PalCard’ın devlet tarafından tanınmasını sağlamak amacıyla resmi makamlar nezdinde azami çaba sarf ediyor. Bununla birlikte biz makine kullanımı öncesinde eğitim verilmesinin elbette gerekli olduğunu, ancak bunun bir ehliyet veya sertifikasyon şartına bir anda keskin bir şekilde bağlanmasının doğru olmayacağını düşünüyoruz. Bunu bir anda zorunluluk haline getirirseniz, makinelerin kullanımı bir anda durur. Çünkü basit bir eğitim değil, kartı almanız bir hafta süre alıyor.

Bu makine bir beko loder gibi operatör gerektiren bir makine değil. Bizim makinemizi kullanan kişinin asıl işi makineyi kullanmak değil, bu ürün onun yardımcısıdır. Yukarıda boya yapacaksa boyacı çıkıyor, o makineyle ayrıca bir de operatör koymuyoruz. Bu makineler de bu amaca yönelik dizayn edilmiş, ona göre iş güvenliği önlemleri alınmış makinelerdir. Biz zaten teslimatta gerekli eğitimini veriyoruz. Çok komplike bir eğitime gerek yok. Ama elbette bunu sürekli kullanan firmalar, iş güvenliğini daha iyi hale getirmek için operatörlerine bu eğitimi aldırmak durumundadır.

Sonuç olarak IPAF eğitimlerini çok önemsiyoruz ve bu eğitim sisteminin adım adım uygulanmaya başlanmasını iş güvenliği açısından çok gerekli görüyoruz.

Son olarak sektöre bir mesajınız var mı?

Bizim sektörü bir kenara koyalım, inşallah ülkemizi iyi günler bekliyordur diyorum. Hem politik, jeopolitik hem de ekonomik olarak zor bir dönem içerisindeyiz. Bizim işlerimizin iyi olmaması için hiçbir sebep yok. Ama öncelikle bizim kendi mutluluğumuzu, kendi refahımızı, kendi ülkemizin menfaatlerini bir şekilde garanti altına almamız lazım, ondan sonra iş potansiyeli kendiliğinden gelir, ülkemizde o potansiyel mevcut. Benim temennim budur.

Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina