Forum Makina

TSM Global CEO’su Taner Sönmezer:

“Satış Sonrası Hizmetlere ve Eğitime 40 Milyon Euroluk Yatırım Yapıyoruz”

Dünyaca ünlü Japon iş makineleri üreticisi Sumitomo’unun Türkiye ile birlikte 20 ülkede satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmek üzere kurulan ve bu ülkelerin tamamından sorumlu olan TSM Global, genişlemesini yeni yatırımlarla da destekliyor. Türkiye’de yeni müşteri deneyim ve eğitim merkezleri inşa etmeye devam eden şirket, Sumitomo’nun Türkiye’de üretim hattı kurması için marka temsilcileriyle yoğun görüşmelerini de sürdürüyor.

Ülkemizin önde gelen iş makinesi ve depolama ekipmanı markaları distribütörlerinden TSM Global, Bauma Fuarı’nda ürün ve hizmetleriyle yerini aldı. Türkiye’den gelen ziyaretçileriyle birlikte hizmet verdiği ülkelerden de çok sayıda misafir ağırlayan TSM Global’in CEO’su Taner Sönmezer ile fuarda buluştuk ve hem şirketlerine hem de sektöre yönelik değerlendirmelerini aldık.

“20 ülkede Sumitomo operasyonlarının tek yöneticisiyiz”

Bauma Fuarı’nın bu yıl sizin için nasıl bir önemi oldu? TSM Global olarak Türkiye operasyonlarımızla birlikte Doğu Avrupa, Ukrayna ve Türki Cumhuriyetlerin ana merkeziyiz. Bu kimlik altında Bauma Fuarı’na ilk kez katılım gösterdik. Dünyaca ünlü Sumitomo ekskavatörlerinin toplam 20 ülkedeki satış, servis, dağıtım ve satış sonrası hizmetler ile eğitim operasyonlarının tek yöneticisiyiz.

Fuara yönelik izlenimleriniz ve size olan teveccüh hakkında neler söylersiniz?  

Fuarda Türkiye müşterilerimizin dışında; görev aldığımız bu ülkelerdeki bayi, müşteri ve kullanıcılarımızı da ev sahibi kimliğimizle ağırladık. 1995 yılından bu yana Bauma’ya gelen bir yönetici olarak ilk kez böylesi bir yoğunlukla karşı karşıyayım. Standımıza ve sunduğumuz ürünler ile hizmetlere yoğun bir ilgi söz konusu. TSM Global olarak bu durum bizim için son derece memnuniyet verici.

Sektördeki yenilikleri ve yaşanan evrimi nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Bu fuarda birçok teknolojik yeniliğe şahit olduk. Ancak evrimsel olarak değişmeyen tek unsurların müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetler olduğunu söyleyebilirim. Bizim de Türkiye’de kaliteli ürünlerimizin yanısıra üstün müşteri memnuniyeti anlayışımız ve hizmetlerimiz ile tercih edilirliğimiz ve 10 yıllık bir şirket olmamıza rağmen zirvede yer almamız; satış sonrası ve müşteri hizmetlerine yaptığımız bu yatırımlardan kaynaklanıyor.

“İstanbul’da 23 bin metrekare ve Ankara’da 14 bin metrekare olmak üzere iki tesis yatırımımız sürüyor.”

Geldiğimiz noktada hangi yeni yatırım adımlarını atıyorsunuz?

Totalde 40 milyon Euro değerinde müşteri deneyim ve teknik eğitim merkezleri ve aynı zamanda 20 ülke merkez ana yedek parça ve satış sonrası hizmetler yatırımlarını Türkiye de yapmaktayız. Bünyemizde yer alan bölge müdürlüklerimize ilaveten yeni ve daha kapsamlı teknolojik müşteri deneyim ve satış sonrası hizmetler merkezleri kuruyoruz.

Bu kapsamda İstanbul’da 23 bin metrekare ve Ankara’da 14 bin metrekare olmak üzere iki tesis yatırımımız sürüyor. Dolayısıyla müşteri memnuniyetini her zaman birinci sırada tutuyoruz. Bu da bizim rakiplerimize göre fark yatattığımız en kritik konudur.  

Sektörümüzde hangi ürün ve hizmetlerin değiştiğini gözlemliyorsunuz?  

Enerji tasarrufu konusunun artık ilk sıralarda olduğunu görüyoruz. Genel olarak daha düşük enerji sarfiyatı olan makineler ve verimi yüksek ürünler, müşteriler tarafından daha çok tercih ediliyor. Biz de elektrikli ve hibrit iş makinelerini, modeline ve hitap ettiği iş koluna göre gündemimize dahil etmeye devam ediyoruz.

Hizmet verdiğiniz ülkelere göre nasıl bir ürün politikası uyguluyorsunuz?  

İş modelimizi Türkiye ve Türkiye çevresi olarak ikiye ayırıyoruz. Ülkemizde mevcut ürün hatlarımız ve sunduğumuz ürün portföyümüz, güncellenerek devam ediyor. Hizmet verdiğimiz diğer ülkelerde ise sadece Japon Sumitomo iş makinelerinin satışı ve satış sonrası hizmetlerini sunuyoruz. İlaveten bu ülkeler arasında olan Ukrayna’da, Japon Yanmar markasının temsilciliğini de yürütmekteyiz.

Türkiye’de hangi ürün çeşitleri ve hangi hizmetlerle ön plandasınız?  

Ülkemizde etkin bir pazar payına sahibiz. Ürün yelpazemizi lastik tekerlekli yükleyici, forklift ekipmanları, mini ekskavatör grubu, finişerler ve silindirler olarak tek elden sunmanın avantajlarını müşterilerimize yaşatıyoruz. Güçlü satış sonrası destek hizmetimizle de müşteri memnuniyetimizi her geçen gün daha da artırmaktayız. Ülkemizde gece yarısı yedek parça deposunu açtırıp hizmet alabileceğiniz yegâne şirket biziz. Bu noktada da rakiplerimizden ayrışıyoruz.

“Türkiye’de 8 bölge müdürlüğümüz ve 37 adet servis ve yedek parça dağıtım alanımız mevcut.”

Geldiğiniz noktada nasıl bir organizasyonla faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz?

Türkiye ve yurtdışındaki tüm operasyonlarımızda 250 kişilik bir kadroyla hizmet sunuyoruz. 20 ülkede ise satış ve satış sonrası hizmetlerle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

“Yeni yatırımlar ve etkin gelişimlerden pozitif anlamda en çok etkilenen ülkenin Türkiye olacağını öngörüyoruz” 

İş makineleri sektöründe Türkiye’nin konumunu nasıl değerlendirirsiniz? 

Yaşanan jeopolitik değişimlerden Ukrayna- Rusya savaşının sona ermesi ve Suriye’nin yeniden yapılanmasına yönelik yatırımların devreye alınacak olmasıyla birlikte ülkemiz önemli bir merkez konumuna ulaşacak. Devreye alınacak bu yeni yatırımlarda Türkiye’nin çok etkin bir rol oynayacağını düşünmekteyiz.

“Seneye iş makinesi pazarının 20 bin adetlere ve forklift pazarının ise 40 bin adetlere ulaşabileceğini düşünüyorum”

Bu pozitif gelişim pazar rakamlarına nasıl yansır?

2026 yılında Türkiye’de satış rekoru kırılabilir. Bahsetmiş olduğum şartlarla birlikte iş makinesi pazarının 20 bin adetlere yaklaşıp ve forklift ve istif makinalaroı pazarının da 40 bin adetlere yaklaşacağını düşünüyorum.

Sunduğunuz hizmetlerde farkınızı nasıl ortaya koyuyorsunuz?  

Pazara sunduğumuz makinelerin üst düzey kalitesi ve üstün verimli olmasının yanında, müşterilerimizin işlerine de dokunuyoruz. Onların çalışmalarını aynı anda, aynı heyecanla ve aynı tutkuyla yaşayan bir şirketiz. Dolayısıyla müşterilerimizi iş ortağımız olarak görüyor, gece gündüz onların yanında olduğumuzu somut olarak hissettiriyoruz. Bu da rakiplerimize göre fark yaratan özelliğimiz olarak öne çıkıyor.

“Hedefimiz Türkiye ve Yurtdışında Yıllık 1500 adetlik Sumitomo satışına ulaşmak” 

Yeni yapılanmalarla birlikte distribütörlüğünü üstlendiğiniz Sumitomo markası ile ilişkinizi nasıl bir seviyeye ulaştırdınız?

Sumitomo’nun 20 ülkede tarafımızdan temsil edilmesi ve tüm operasyonlarımızın tarafımızdan yapılması, ihracat ve istihdama sağladığımız katkılarla birlikte düşünüldüğünde büyük bir gurur vesilesi. Ülkemiz ve hizmet sunduğumuz çevre ülkelerde 1500 adetlik yıllık rakam en önemli hedeflerimiz arasında. Bu iş ortağımız Sumitomo ile olan ilişkimizi bambaşka bir boyuta taşıdı.

Markamızın değerli temsilcileriyle başta Türkiye’de bir üretim hattı kurma planı olmak üzere birçok konuyu ele alıyoruz. Kişisel olarak benim de hayalim olan bu projeyi gerçekleştirdiğimiz takdirde ülkemize önemli bir katma değer daha sağlamış olacağız.