Forum Makina
Forum Makina
HABER MERKEZİ

Seçimlerinizi yaparak tüm haberlerimize ulaşabilirsiniz.

HABER ABONELİĞİ

Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler ve aktivitelerle ilgili olarak bizden düzenli bilgilendirme mailleri almak için
abone olunuz.

HABERLERİMİZ
2019
İş Makinası - Agreganın kalbi Cebeci Taş Ocakları'nda dönüşüm başlıyor
Agreganın kalbi Cebeci Taş Ocakları'nda dönüşüm başlıyor

Agreganın kalbi Cebeci Taş Ocakları'nda dönüşüm başlıyor

Geçtiğimiz yıl Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Cebeci Rehabilitasyon Projesi için somut adımlar atılmaya başlandı. Hem sürdürülebilir agrega madenciliği için hem de bölge halkının daha temiz bir çevreye kavuşması için agrega ocakları büyük bir dönüşüm geçirmeye hazırlanıyor.

İstanbul’da Avrupa yakasının taş ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Cebeci Taş Ocakları, toplamda yıllık 30 milyon ton kireç ve kum taşının çıkarıldığı önemli bir bölge. Dar bir alanda birbirine çok yakın ya da bitişik ruhsatlarda yoğun bir üretim gerçekleşen ocak, aynı zamanda yıllar süren bir tartışmanın da odak noktası. Özellikle Sultangazi ve Gaziosmanpaşa ilçe merkezlerindeki toz ve gürültü bölge halkını rahatsız ediyor, şiddetli rüzgâr gibi hava şartlarının da etkisiyle zaman zaman sağlığı tehdit edecek boyutlara ulaşıyor.



Mevcut duruma karşı aranan çözüm arayışları, 2018 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Cebeci Rehabilitasyon Projesi’ni açıklamasıyla son buldu. Buna göre Cebeci Havzası komple ele alınarak; çalışan ocakların rezervi, makine ekipman, hafriyat ve personel gibi tüm alanlarda durum değerlendirmesi yapıldı. Oluşturulan projeyle tüm ocakların birleştirilmesine karar verilirken Kuzey ve Güney Cebeci olarak iki şirket kuruldu.

Biz de Forum Makina olarak 1983 yılından bugüne agrega üretimi gerçekleştiren Güney Cebeci Taş Ocakları’ndaki Yol ve Yapı Endüstrisi şirketinin sahibi Mesut Uzal ile buluştuk. Kendisiyle Cebeci’yi, mevcut süreci ve yeni yapılanmanın detaylarını konuştuk:

Cebeci Taş Ocakları’nın geçmişinden bahseder misiniz?


Cebeci Taş Ocakları ilk olarak 1950’li yıllarda imar projeleri için duyulan taş gereksinimi neticesinde farklı coğrafyalardan taş örnekleri alınıp incelenmesi ile gündeme geldi. Bu doğrultuda İstanbul’un en kaliteli taşlarının İstinye, Kavacık, Ömerli ve Cebeci’de olduğu anlaşıldı. Her bir bölgenin kendine has kaliteli taş yapısı bulunuyor. Günümüzde ise Cebeci Taş Ocakları için Avrupa yakası taş ihtiyacının karşılandığı amiral gemisi konumundaki bir alan tabirini kullanabiliriz.



“Agreganın pırlantası Cebeci’de çıkıyor”

Bölgeden çıkan taşlar hakkında bilgi verir misiniz?

Güney Cebeci’de tortul kayaç ailesine mensup kireç taşı oldukça kalitelidir. Kompakt bir taştır ve kırılırken kübik kırılır. Betonların daha kaliteli olmasını sağlar. Taş beton kullanımı için ideal olup yüksek kalite C80 düzeyinde betonlar sağlanabilir. Bitümlü temel ve binderde kullanılır. Keza Marmaray ve Avrasya Tüneli yapımlarında kullanılan beton için ocağımızın en seçme taşları tercih edildi. Kuzey Cebeci’de ise aşındırıcı özelliği yüksek olan kum taşı çıkartılıyor. Maksimum C40 beton kalitesine kadar olan betonlarda kullanılabilir. Kısmen asfaltta da kullanılmakla birlikte özellikle yol altyapısı malzemesi olarak oldukça faydalı bir taş. Kısacası agreganın pırlantası Cebeci’de çıkıyor. 


Ne kadarlık bir rezerve sahip?

Bölgemizde 775 milyon ton kum taşı rezervi, 400 milyon ton da kireç taşı rezervi bulunuyor. Güney Cebeci’de ekonomik şartların iyi olduğu bir dönemde yıllık 24 milyon ton kireç taşı üretilmekte. Yaklaşık 25 yıl boyunca bu kapasitede çıkacak taş rezervi bulunuyor. Kuzey Cebeci’de çıkarılan kumtaşının ise kireç taşına göre daha az talebi olduğu için 50-70 yıl arası bir ömrü bulunmakta. Ekonomi iyi olduğunda ve talep de varsa 6-8 milyon ton arası kum taşı üretimi gerçekleşiyor. Kuzey ve güney olarak toplamda ise yıllık 32 milyon tonluk bir üretimin gerçekleştiğini görüyoruz. İstanbul Avrupa yakası taş ihtiyacının yarısı bölgemizden karşılanıyor. Fakat son dönemde inşaat sektöründeki daralma ile birlikte taş talebi de azaldı.



Cebeci’de yaşanan zorluklar neler?

Özellikle 2000’li yıllarla birlikte hacimler arttı, konkasörler büyüdü. Hatta örnek vermek gerekirse biz ilk sektöre başladığımızda saatte 40-50 tonluk makinelerle çalışırdık. Günümüzde ise 1000 ton/saatlik makineler bulunuyor. Üretim arttıkça bazı sorunlar da beraberinde geldi. Bölgede toplam 14 adet ruhsatlı ocak bulunuyordu. Bir firmanın ruhsatının bittiği yerde diğerinin alanı başlıyor. Dolayısıyla ocaklarda yatay düzlemde ilerlenemediği için derinlemesine inilip taş çıkarılıyor. Fakat bu şekilde çalışmak rantabl olmaktan çıktı, maliyetler de yükseldi ve pasa arttı.

“Ocak işletmecileri olarak halkın taleplerini anlıyor ve hak veriyoruz”


Çevresel sorunlar neler?

Çevresel rahatsızlıkların olmaması için elbette ocak işletmeleri olarak önlemler alıyorduk fakat yetersiz kalabiliyor. Örneğin sulu siklon dediğimiz toz indirgeme metotları, yüksek rüzgarların olduğu zaman tozun şehre gitmemesi için yeterli olmayabiliyor. Patlatmada da 10 delik açıyorsak ve kapsül kullanarak her birini 1/100 saniye aralıklarla patlatsak dahi gene yüksek bir titreşim çıkıyor. Tüm bu faktörlere karşı ocak işletmecileri olarak halkın taleplerini anlıyor ve hak veriyoruz.



Yeni oluşum ve dönem için nasıl çalışmalar yapıldı? 

Neticede Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü konuya el attı ve bu şekilde çalışmanın çevre kirliliği ve insan sağlığı açısından doğru olmadığı kanaati çıktı. Cebeci Taş Ocakları’nda gelinen noktayı ilk değerlendiren 10 sene önce İBB olmuştu fakat esas somut adım iki sene önce dönemin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak tarafından atıldı. Bu doğrultuda 14 ocağın yönetici ve mühendis kökenli yetkilileri olarak Ankara ve İstanbul’da sayısız toplantılar gerçekleştirdik. İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Jeoloji Bölümünden Prof. Atiye Tuğrul başkanlığında 100 kişilik bir kadro, bölgede çeşitli araştırmalarda bulundu. Ardından maden bölgesi kanunu yürürlüğe girdi. Bu doğrultuda Kuzey ve Güney Cebeci için iki adet ruhsat çıkarıldı ve ticaret sicilinden de geçti. Diğer küçük ruhsatlar ise iptal edildi. Kamu kurumlarından İSFALT hem Kuzey hem de Güney Cebeci için ortak oldu. 



“Kuzey ve Güney Cebeci Taş Ocakları'nda taşeron ihaleleri gerçekleştirildi”

Elde edilecek kazanımlar neler?

Önceki yapıda yer alan şirketler genel olarak kurumsallaşamamış aile şirketleriydi. Bugüne kadar operasyon, satış, ihaleler ve tahsilat gibi birbirinden farklı konularla ilgilenenler hep aynı kişiler olurdu. Fakat yeni oluşumla birlikte artık 9 kişiden oluşan profesyonel bir yönetim kurulumuz var. Bu yönetim, operasyonların daha sağlıklı yürümesini sağlayarak verimliliği artıracak. Ocaktaki operasyon ise taşeronlar aracılığıyla gerçekleşecek. Bu kapsamda Kuzey ve Güney Cebeci Taş Ocakları’nda taşeron ihaleleri gerçekleştirildi. Türkiye’nin önde gelen profesyonel bir firmasını güney bölgesi olarak kendimize seçtik. Operasyonun ardından bizim gösterdiğimiz stok sahalarında ürünü teslim edecekler. Kaba hafriyatı ise ayrı bir taşerona ihale edeceğiz. Çalışacak olan firmalar iş makinesi ve kamyon gibi hareketli ekipmanı kendileri getirecek. Bununla birlikte ocaklarımızda var olan kırma eleme tesislerinden de yararlanabilecekler. Biz de çıkan malzemeyi piyasaya vereceğiz. Anlaşmamızı yıllık 10 milyon tona göre yaptık fakat yüzde 20 keşif artışı ve eksiltmelerini hesaba katarak 12 milyon tonu öngörüyoruz.

Ocakların çehresi değişecek diyebilir miyiz?

14 adet farklı kuyu haline gelen ocaklar birleşmiş olacak. Ara sütreler kalktıktan sonra da 5 km civarında enine bir taban elde edilecek. Pasaya giden kullanılabilir taş miktarı minimize edilecek, yüksek olan şevler uluslararası standartlara uygun olarak 70 derecelik açıya dönüşecek. Önümüzdeki 25 yıllık süre zarfında da ocak derinliği -150 m kotunda birleştirilecek. Cebeci, bu kazanımların ardından dünya çapında bir taş ocağı sahası haline gelecektir.



Ekipman parkı ve taşıma metotlarında değişiklik olacak mı?

4 senelik dönüşüm esnasında mevcut kamyonlarla çalışmalar devam edecektir. Ocak içi yollarda 8 metreden palyelerin 16 metreye kadar genişletilmesi hedefleniyor. Bu oluştuğu takdirde rijit veya belden kırma kamyonlar düşünülebilir. Ayrıca büyük ölçekli yükleyici ve ekskavatörler de kullanılabilir. Projenin sonraki aşamalarında 2,5 km’ye kadar bant taşımaları olması da planlanıyor. Yer altında küçük tünellerden de geçecek olan bant sistemi orta derece bir eğimde ilerleyecek.

Çevre ve yol düzenlemesi için yapılacaklar neler?

Uygulamanın başarılı olabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından da yatırımlar yapılacak. 5 km uzunluk ve 1 km ene sahip maden bölgesini çevreleyen 15 km uzunluğunda; tabanı 30 m civarı, tepesi 10 m civarı ve yüksekliği 10 m olan toprak sütre yapılacak. Bölgenin dışındaki iki tarafına hızlı büyüyen ve toz tutan ağaçlar dikilecek. Böylelikle şehir toz, kir ve sesten arınmış olacak. Sütrenin dışına yapılacak olan çevre yolu, ocağa girip çıkan kamyonlara kapalı olacak. Bununla birlikte sütrenin iç kısmına ikinci bir çevre yolu inşa edilerek araçlarımızın iki noktadan şehir trafiğin dahil olunması sağlanacak. Bu noktaların Gazi Mahallesi’nin altından geçen tünele ve yeni havaalanına giden yola bağlanması planlanıyor. Dolayısıyla artık Sultangazi ve Gaziosmanpaşa ilçelerinde kamyon görülmeyecek.

“Cebeci profesyonel agrega madenciliğinin pilot bölgesi olacaktır”



Pilot bir çalışma niteliğinde olup örnek oluşturabilir mi?

Cebeci profesyonel agrega madenciliğinin pilot bölgesi olacaktır ve ileride diğer alanlara da uygulanacak. 4 yıllık sürecin ardından projenin başarıya ulaşması durumunda, operasyonlarda ürün kayıpları yaşanan Afyonkarahisar mermer ocakları gibi bölgeler için de rol model oluşturacak. Maden ve jeoloji fakültelerinin yer aldığı yerli-yabancı üniversite öğrencilerinin görmeleri gerektiği bir yer olacağına inanıyoruz. 



Sizin örnek aldığınız agrega tesisleri var mı?


ABD’de yıllık 55 milyon ton üretim yapan devasa tesislerin olduğunu biliyorum. Avrupa’da Eurovia ve Skanska gibi büyük tesisler bizlere de örnek teşkil ediyor. Özellikle İsveç’teki Skanska tesisi, kendine has limanı olması ve ürünlerini ihraç etmesiyle dikkat çekiyor. Hatta ileride neden bizim de limanımız olmasın diyoruz. Rio Tinto ise dünyanın en büyük maden üreticilerinden ve metalik-ametalik birçok faaliyeti var.

Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina