| İKLİM KANUNU İLE SEKTÖRDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR |
|
İKLİM KANUNU İLE SEKTÖRDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Türkiye'nin ilk İklim Kanunu 2 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe girdi. 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda hazırlanan bu yasa, başta inşaat olmak üzere yüksek karbon salımı yapan tüm sektörlerde köklü bir dönüşümün kapısını aralıyor. Bu yasayla birlikte müteahhitlik ve iş makineleri sektörüne yönelik yeni fırsatlar ve gerekler de geliyor.
İnşaat sektörü, global ölçekte karbon salımının yaklaşık %39’unu oluşturuyor. İklim Kanunu ile birlikte bu oranın azaltılması artık yalnızca bir hedef değil, yasal bir yükümlülük olacak.
Yeni dönemde karbon ayak izini düşüren yapı teknikleri, yenilenebilir ve dönüştürülebilir malzeme kullanımı, enerji verimli bina tasarımları, iklim riskine karşı dirençli projeler inşaat firmalarının temel öncelikleri arasında yer alacak.
Ayrıca, BIM gibi dijital araçların kullanımı, yeşil bina sertifikasyonları ve çevresel etki analizleri artık sadece büyük ölçekli projelerde değil, tüm sektör genelinde yaygınlaşacak. Bu dönüşüm; planlamadan uygulamaya kadar her aşamada veriye dayalı, çevre dostu bir yaklaşımı zorunlu kılıyor.
İklim Kanunu’nun getirdiği düşük karbon vizyonu, sahadaki makine tercihlerine doğrudan yansıyacak. Yeni süreçte iş makineleri üreticileri, distribütörleri ve kiralama firmaları için öne çıkan başlıklar şu şekilde özetleyebiliriz:
• Düşük emisyonlu ve enerji verimli makineler: Elektrikli, hibrit veya alternatif yakıtlı modellerin öne çıkması bekleniyor.
• Dijital izleme sistemleri: Enerji tüketimi, makine kullanım süresi ve emisyon değerlerini anlık olarak takip eden sistemler, çevresel raporlamalarda kritik rol oynayacak.
• Sürdürülebilir filo yönetimi: Karbon ayak izini azaltan filo yapıları, firmalara hem çevre hem maliyet açısından avantaj sağlayacak.
• Yeşil teşviklere erişim: Temiz teknolojiye geçen firmalar; düşük faizli krediler, vergi avantajları ve uluslararası finansman desteklerine daha kolay ulaşabilecek.
Bu gelişmeler, iş makineleri sektörünü yalnızca ürün bazlı değil, aynı zamanda teknoloji ve hizmet bazlı bir dönüşüme zorluyor.
İklim Kanunu ile birlikte inşaat artık sadece beton ve demirle değil; veri, teknoloji ve çevresel sorumlulukla inşa edilecek. Bu dönüşüm, sektörümüzde yalnızca zorluklar değil, yepyeni iş modelleri ve fırsatlar da barındırıyor.
Önümüzdeki dönemde bu süreci yakından takip etmeye ve sektörün nabzını sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Saygılarımla,
Gökhan Kuyumcu