Forum Makina
Forum Makina
HABER MERKEZİ

Seçimlerinizi yaparak tüm haberlerimize ulaşabilirsiniz.

HABER ABONELİĞİ

Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler ve aktivitelerle ilgili olarak bizden düzenli bilgilendirme mailleri almak için
abone olunuz.

HABERLERİMİZ
2020
İş Makinası - Ceylan Group, yeni CeyComponent markasıyla yerli üretimi seriye aldı
Ceylan Group, yeni CeyComponent markasıyla yerli üretimi seriye aldı

Ceylan Group, yeni CeyComponent markasıyla yerli üretimi seriye aldı

1982 yılında otomotiv sektöründe hizmet vermek üzere kurulan Ceylan Group; 2004’te Ceytech Attachments, 2011’de Ceylift ve 2012’de Ceytreyler markalarıyla başladığı üretim faaliyetleri çerçevesinde sanayici kimliğini her geçen yıl güçlendirdi. 2019 sonu itibariyle ortakları arasında varılan anlaşma çerçevesinde distribütörlük faaliyetlerini devreden firma, 2020’ye yeni yatırımlarla ve tamamen üretim odaklı yeni bir başlangıç yaptı.

Ceylan Group Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Kulakoğlu ile yatırımları, hedefleri ve koronavirüs’ün etkileri hakkında konuştuk.

Firmanızdaki değişim sürecinden bahseder misiniz?

Yeni stratejimizin temeli odaklanmaya ve büyümeye dayanıyor. 2020 yılı itibariyle distribütörlük faaliyetlerimizi önceki ortaklarımıza devrettik ve Ceylan Group çatısı altında tamamen üretime odaklandık.

Bildiğiniz üzere iş makineleri ataşmanları alanında Ceytech, treyler alanında Ceytreyler ve istifleme makineleri alanında Ceylift markalarımızla 15 yıla varan bir süredir üretim yapıyoruz. Kısa bir süre önce bunlara CeyComponent markamızı ekledik.

Yıllık 700 adet üretim kapasitemizin olduğu Ceytreyler ve 900 adet forklift üretim kapasitemizin olduğu Ceylift ile her geçen gün büyüyen bir müşteri portföyümüz var. Treyler üretimimizin önemli bir kısmını ihraç da ediyoruz.

İş ve inşaat makinesi ataşmanlarına odaklandığımız ve ciromuzda en büyük paya sahip olan Ceytech markamız ile dünyanın önde gelen makine üreticilerinin onaylı tedarikçisi durumundayız. Burada yaklaşık 15 bin farklı çeşit kova ve ataşman üretimimiz var. Bu çok ciddi bir rakam. Dışarıdan bakıldığında seri gibi görünüyor ama aslında terzi usulü bir üretim şeklimiz var. Sacın girmesinden ürünün çıkışına kadar her işlemi kendi bünyemizde yapabiliyoruz.

Şimdi yeni CeyComponent markamız ile iş ve inşaat makinesi üreticilerinin artık sadece ataşman değil, her türlü kaynaklı metal komponent tedarikçisi olmayı hedefliyoruz. Örneğin bu kapsamda halihazırda bir mobil kırıcının şasisini üretiyoruz. Benzer şekilde her türlü iş makinesi için şasi, bom, vb. üretebilecek ekipman ve know-how’a sahibiz. Ancak bunu nihai kullanıcı için değil, seri üretim şeklinde makine üreticileri (OEM) için yapıyoruz.

“Üretim kapasitemizde yaklaşık %85’lik bir artış sağladık”

Bu kapsamda yaptığınız yeni yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz?

CeyComponent’ in şu an %5 olan toplam iş hacmimizdeki payını %40’lara taşımayı hedefliyoruz. Bunun içinse hem kapasitemizi hem de seri üretim için gerekli olan otomasyonu geliştirmemiz gerekiyordu.

Bunun için 2018 yılının sonunda, toplamda 20 milyon lirayı bulan bir yatırım ile Adana Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tesisimizin kapalı alanını %30 artırarak 26 bin metrekareye çıkardık ve çok sayıda yeni nesil kesim, büküm, işleme ve robot kaynak makineleri aldık.

Mevcutta kesim tezgahlarımız vardı ancak yeni hedeflerimiz doğrultusunda daha hassas, kesim kalitesi daha yüksek makinelere ihtiyacımız vardı. Çünkü üretimimizde otomasyonu ve robot kullanımını artırıyoruz. Dolayısıyla bunun öncesindeki proseslerin de aynı kalite ve standartta olması gerekiyor.

Bu yatırımımızla birlikte toplam üretim kapasitemizde yaklaşık %85’lik bir artış sağladık. Teknoloji ve kapasite anlamında, kendi alanımızda Avrupa’nın sayılı firmaları arasında yer alıyoruz.

“10 tonluk dizel forkliftimizi pazara sunduk”

Forklift ürün hattınızda da yenilikler var mı?

Ceylift markamızla 2011 yılında başladığımız üretimimizi her yılın son gününde lanse ettiğimiz yeni modellerle güçlendiriyoruz. Bugün itibariyle ürün portföyümüzde 1,6 tondan 5 tona kadar elektrikli ve 2,5 tondan 10 tona kadar dizel forklift modellerimiz bulunuyor.

Son olarak 2019 yılının sonunda, uzun Ar-Ge ve test çalışmalarımızın bir ürünü olan 10 tonluk dizel forkliftimizi pazara sunduk. Şu ana kadar Türkiye’de üretilen en büyük tonajlı dizel forklift oldu. Yine dizelde 14 ve 16 tonluk modellerimizin Ar-Ge çalışmaları devam ediyor.

Elektrikli forklift serimizde ise 2020 sonunda 8 tonluk modelimizi sunmaya hazırlanıyoruz. Bu da Türkiye’de üretilen en büyük elektrikli forklift olacak. Halihazırdaki en büyük yerli üretim elektrikli forklift de bizim 5 tonluk modelimizdir.

Bu pazardaki şansınızı nasıl görüyorsunuz?

Türkiye’de çalışan forklift sayımız her geçen gün artıyor ve pazarındaki konumumuz güçleniyor. Geçtiğimiz aylarda 1.000’inci 3 tonluk dizel forkliftimizi üretim bandından indirdik.

İthal ürünlere gelen vergiler, özellikle uzak doğudan gelen ürünlerle aramızda olan makası biraz daha kapattı. Bununla birlikte her geçen gün artan yerli ürün kullanım hassasiyeti bize güç kazandırıyor. Biz de ürün gamımızı, kapasitemizi ve kalitemizi sürekli geliştirerek gelecekte bu sektörde lider marka olmayı hedefliyoruz.

Ceylan Group’un yeni yerli ekonomik forklift markası “ICON”

Icon modelimizde A498BT1 motor ile uygun fiyatlı ürün segmentine ve Uzak Doğulu ürünlerden oluşan pazara yerli bir alternatif sunmuş oluyoruz. Yeni forkliftimiz ağustos ayı başında Türkiye’de satışa çıkmış olacak. Tamamen pazarın beklentileri doğrultusunda harmanlanmış, güçlü bir ürün ICON. Sade ve ferah kabin tasarımı, ağır hizmet tipi arka dingil yapısı, ergonomik tasarlanmış yan kumanda kolları ile operatör dostu bir makine tasarladık.

Dizelde fiyat olgusu biraz daha ön plana çıkıyor belki ama özellikle elektriklide müşterilerin belirli bir kalite beklentisi de var.

“2 tonluk elektrikli forkliftimizde yerli motor kullanıyoruz”

Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Tüm ürün gruplarımızın tasarım ve Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştiren, üretim tecrübesine sahip 25 kişilik uzman bir mühendis kadromuz var. Ar-Ge Merkezi başvurumuzu da kısa bir süre önce yaptık.

Sadece yeni ürünler geliştirmek için değil, mevcut ürünlerimizin yerlilik oranını arttırmak üzere de Ar-Ge çalışmalar yapıyoruz. Örneğin dizel forkliftte bu işe ilk başladığımız zaman %40’larda olan yerlilik oranımız şu an %80’in üzerine çıktı. Zaman içerisinde birçok komponenti yerlileştirmeyi başardık.

Örneğin bir Tübitak projesi kapsamında, bir firmayla gerçekleştirdiğimiz ortak çalışmanın ürünü olan yerli elektrik motorunu günümüzde 2 tonluk elektrikli forklift modellerimizde kullanıyoruz. Şimdi bu çalışmalarımızın nihai başarısı için ölçek ekonomisiyle, yani yüksek üretim ve satış rakamlarıyla desteklenmesi gerekiyor.

“2019’da üretimimizin %61’ini ihraç ettik”

Satış ve pazarlama faaliyetlerinizi nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Biz satış kanallarımızı yurtiçi, yurtdışı ve OEM olarak üç grup altında değerlendiriyoruz. Forklift alanında yurtiçinde bir bayilik ağımız var. Treylerde ise yurtdışında bir bayimiz bulunuyor. Bunun dışındaki alanlardaki satışlarımızı doğrudan kendi ekibimiz ile gerçekleştiriyoruz. 2019’da üretimimizin %61’ini ihraç ettik. Bunun da %80’ini ataşman ürünlerimiz oluşturdu.

Koronavirüs salgını sizi nasıl etkiledi?

Aslına bakarsanız yeni yatırımlarımızın ve ekonomideki olumlu iklimin etkisi altında yıla çok iyi bir başlangıç yapmıştık. Hatta kendimize bir rekorlar yılı olması hedefini koymuştuk. Elimizde yoğun bir sipariş listesi vardı.

Ancak ilk vakaların açıklanması ve akabinde Avrupa’ya sıçramasını takiben siparişlerimizde %75’e varan oranda bir azalma oldu. Zira biz ihracatımızın dörtte üçünü Avrupa ülkelerine yapıyoruz.

Bu kapsamda birçok firma gibi kısa çalışma programına geçtik. Elimizdeki siparişleri zamana yayarak ürettik. Ama 225 kişi olarak başladığımız bu zorlu dönemden inşallah yine aynı kadroyla çıkarak hedeflerimize ulaşacağız.

“Tüm dünya bir şekilde Çin’e sırtını dayamıştı”

Krizin sonrası için öngörüleriniz nedir?

Öncelikle salgının daha fazla derinleşmeden bir an önce sona ermesini diliyorum. Gelecek için oldukça iyimserim. Çünkü bu krizle birlikte artık koşulsuz şartsız maliyet odaklı alım sisteminin artık sona erdiğini düşünüyorum. Tüm dünya bir şekilde Çin’e sırtını dayamıştı. Bunun ne kadar büyük bir risk olduğunu şimdi herkes görüyor.

Vakaların başladığı günlerden itibaren, bugüne kadar çalışma fırsatı bulamadığımız Avrupa’dan birçok firma bizimle irtibata geçerek teklif almaya başladı. Bu gelecek açısından güzel bir sinyal. Maliyet elbette önemli bir kriter olmaya devam edecek ancak herkesin bir de back-up stratejisi olması gerekiyor.

Bu anlamda Avrupa Birliği’nin yükünü alacak ülkelerin başında bizim geldiğimizi düşünüyorum. Polonya veya Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin kapasitesi Türkiye ile kıyaslanamaz. Bu kapsamda Çin’in pastasından çok daha fazla pay alabileceğimizi düşünüyorum.

Biz krizlerle yaşamaya alışkın bir ülkeyiz. Korona’yı da önlemlerimizi alarak sağlıklı bir şekilde atlattıktan sonra, hızlı bir şekilde normal hayatımıza dönebiliriz. Biz sabırsızlıkla havayollarının yeniden açılmasını bekliyoruz. Akabinde tüm satış ekibimizle birlikte dünya pazarındaki yeni fırsatları doğru yol alacağız. Bu ülkenin gücü her şeye yeter.

Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina
Forum Makina