Forum Makina

Temelleri 1982 yılında Gaziantep’te atılan Ceylan Group, 2004’te iş makineleri ataşmanları ile tanıştığı üretim heyecanını zaman içerisinde treyler ve forklift alanlarına da taşıdı. Firma günümüzde Adana Organize Sanayi’de 40 bin metrekare alan üzerine kurulan modern üretim tesisi, Ar-Ge, gelişmiş üretim teknolojileri, yönetim bilişim sistemleri, insan kaynakları ve kurumsallaşma anlamında attığı adımlar ve cesur yatırımlar neticesinde küreselleşmeyi fırsata çeviriyor.

Ceylan Group, faaliyetlerini bünyesinde bulunan Ceylan Otomotiv, Cerenler Dış Ticaret ve Ceytech Makine firmaları üzerinden sürdürüyor. Ceylan Otomotiv; Gaziantep, Tarsus, Kayseri ve Diyarbakır’daki dört şubesi aracılığıyla Volvo İş Makineleri’nin bölgedeki satış ve satış sonrası hizmetlerini sağlıyor. Grubun ihracat çalışmaları Cerenler Dış Ticaret üzerinden koordine ediliyor. Tüm üretim faaliyetleri ise Ceytech Makine bünyesindeki 3 marka ile sağlanıyor: Ceytech Attachments (iş makineleri ataşmanları), Ceytech Forklifts (dizel ve akülü forkliftler) ve Ceytreyler (treyler ve üstyapı).

Ceytech Makine Genel Müdürü Uğur Baştürk

Uluslararası firmaların Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerdeki operasyonlarında uzun yıllar boyunca üst düzey yönetici olarak görev aldıktan sonra 2013’te Ceytech Makine Genel Müdürü olarak Adana’ya yerleşen Uğur Baştürk ile grubun bugününü ve yarınlara yönelik planlarını konuştuk.

Ceylan Group’un üretimdeki ilk göz ağrısı Ceytech Attachments…

İş makinelerinde kullanılan çeşitli kova, riper, forklift çatalı, vb. tüm ataşmanların üretimi amacıyla 2004 yılında kurulan Ceytech Attachments, bugün sadece Türkiye’deki distribütör firmaların değil, küresel markaların da tedarikçisi olarak faaliyetlerine devam ediyor.

“Volvo gibi en az 2 onaylı tedarikçi daha hedefliyoruz.”

Doğrudan veya distribütörler aracılığıyla başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Afrika, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere yapılan ihracatın yaklaşık yüzde 15’ini Volvo oluşturuyor. Yüksek işgücü maliyetleri ve tehlikeli bir iş alanı olması sebebiyle Avrupalı makine üreticilerinin bu alanda güvenebilecekleri iş ortaklarıyla çalışmayı tercih ettiğini belirten Uğur Baştürk, Ceylan Group bünyesindeki kurumsallaşma kararlılığının bu alanda kendilerine büyük avantaj sağladığını şu sözlerle ifade etti: “Patronlarımız, şirketin kurumsal bir yapıya sahip olması yolunda ciddi adımlar atıyorlar. Bizimle birlikte çalışıyorlar ama sisteme o denli entegre olmuşlar ki, aileden olduklarını anlama şansınız yok. Kurumsallık derken örnek vermek gerekirse… Uzun bir ön çalışma sürecinden sonra resmi tedarikçisi olduğumuz Volvo, her ay fabrikamıza gelir ve A’dan Z’ye her türlü iş akışımızı, iç yazışmalarımıza kadar denetler. Sadece ürünün kalitesine bakmıyorlar. Biz bu firmayla yolda yürürken takılır mıyız? Ona bakıyorlar. Aradaki iletişim de çok önemli. Çünkü böyle büyük firmalar iletişimde de çok rahat olmak istiyor. Karşınızdaki kişinin sizi anlaması, size istediğiniz cevabı zamanında verebilmesi, ürünün kalitesi kadar önemli. Ürün kaliteli ama siz o ürünü zamanında istenen yere götürebiliyor musunuz? Bizim şansımız şu, biz Volvo gibi uluslararası bir şirketin tarzını çok iyi biliyoruz. Bir başka uluslararası şirketle de çok rahatlıkla çalışabiliriz. Artık o kültür içimize işlemiş durumda. Bunun için yeni bir şey yapmamıza gerek yok, var zaten. Bu yüzden yeni onaylı tedarikçisi olabileceğimiz firmalar istiyoruz. Bu yönde çalışmalarımız ve görüştüğümüz firmalar var. Volvo gibi en az 2 onaylı tedarikçi daha hedefliyoruz. Kapasitemizi rahatlıkla 2-3 katına çıkarabiliriz. Finansal ve fiziksel altyapımız da buna hazır.”

“Ceytreyler’de nitelikli ürünler üzerinde uzmanlaşıp daha çok ihracata yönelmek istiyoruz.”

Ayda yaklaşık 60 adet treyler üretme kapasitesine sahip olan tesiste başta kapaklı damper treyler, küvet tipi damper treyler, hurda treyler, sal treyler, konteyner taşıyıcı, araç üstü damper, sıkıştırmalı çöp transfer treyler vb. olmak üzere çeşitli üst yapılar üretiliyor.

Treyler alanında bugüne kadar daha çok yakın bölgelerinde yoğunlaşan satışlarını ihracata doğru genişletme çabasında olduklarını belirten Uğur Baştürk, “Türkiye’de bu alanda çok fazla oyuncu var. Bunlar arasında oldukça yüksek üretim kapasitesine sahip olanlar var. Biz ise daha çok yurtiçi veya ihracattan gelen müşterilerin özel taleplerine yöneldik. Bu talebi karşılayabilecek teknolojik altyapıya sahibiz. Buna butik üretim tarzı da diyebiliriz. Nitelikli ürünler üzerinde uzmanlaşıp daha çok ihracata yönelmek istiyoruz. Bununla birlikte seri olarak üretilen ürünlerimizi de sürekli geliştiriyor, kalitesini ve fonksiyonlarını arttırıyoruz. Küvet damperimiz yenilendi, yepyeni bir dizayn ortaya çıkardık. Kapaklı damperimizi de yeniledik, daha işlevsel ve kaliteli bir ürün oldu. Şu an konteyner taşıyıcı üzerinde çalışıyoruz. İstanbul’un katı atıklarını taşıyan Ceynak firması, bizim ürettiğimiz yaklaşık 130 adet çöp transfer aracını kullanıyor. Bu araçlarda patenti bize ait olan birçok yenilik bulunuyor.” dedi.

“Dizel forklift alanında 2 yıl içerisinde pazar lideri olacağız.”

“Bu Toprakların Forklifti” sloganı ile 2011 yılında üretimine başlanan Ceylift forkliftleri, kapsamlı kalite kontrol testlerinden geçtikten ve bölgesinde yüzde 20’ye yakın pazar payı elde ederek kullanıcıların da güvenini kazandıktan sonra artık Türkiye geneline yayılmaya hazır bulunuyor. Ayda 45 makineye kadar üretim kapasitesi bulunan tesislerde 2,5 – 3,0 ve 3,5 tonluk üç farklı dizel modeli ile birlikte 1,6 – 1,8 ve 2 tonluk, 3 veya 4 teker seçenekli altı farklı akülü model forklift üretilebiliyor. 4 ve 5 tonluk iki dizel ve 3 tonluk akülü bir modelin ise yakında pazara sunulacağı belirtiliyor.

Gelinen noktada ortaya gayet kaliteli bir ürün çıktığını belirten Baştürk, sektördeki hedeflerini şöyle ifade etti: “Kalite veya marka imajı olarak sektördeki dizel forkliftleri A,B ve C gruplarına ayıracak olursak, biz şu anda kaliteyle fiyatın ideal şekilde buluştuğu B’deyiz diyebilirim. A’ya doğru bir hareketimiz var, ancak bunun için müşterilerimize farklı motor seçenekleri, farklı komponent seçenekleri de sunmamız gerekiyor. Çünkü A klas tüketici ilk alım maliyetinden daha çok ekonomiye, verime, konfora bakıyor. B klas ise tatmin edici bir kalitem olsun ama fiyatım da iyi olsun diyen bir sınıf. Pazardan aldığımız destekle ve ürünlerimizin bugüne kadar olan başarısıyla azami 2 yıl içerisinde dizelde pazar lideri olacağımızı söyleyebilirim. Sadece Adana ve çevresindeki illere satarak şu anda bile yüzde 5’i yakaladık. Pazar liderinin yarısı kadar satış yapıyoruz. Akülüde ise biraz daha yolumuz var. Dizelden daha çok Ar-Ge ve teknik bilgi isteyen bir alan ve müşteri sınıfı da farklı. Akülüde başarılı olmak için A olmanız lazım, B diye bir şey yok. Biz şu anda A eksiyiz diyelim. A artı olursak ancak pazarda ciddi bir yer edinebiliriz.”

Röportajın tamamını Forum Makina’nın Eylül sayısında okuyabilirsiniz...