| Mühendislik ve sanat Caterpillar tasarımlarında hayat buluyor |
|
Mühendislik ve sanat Caterpillar tasarımlarında hayat buluyor
Caterpillar’ın ABD’nin Illinois eyaletinde, şirkette eşi benzeri olmayan bir Endüstriyel Tasarım Merkezi bulunuyor. Yüksek tavana ve pencerelere sahip, güneş ışığının doldurduğu, duvarlarını geçmişten bugüne Cat tasarımlarının ve patentlerinin süslediği bu son derece ilham verici çalışma alanında yaratılan birçok yeni fikir ve tasarım, makinelere uygulanarak müşterilerin beğenisine sunuluyor.
Tasarım merkezinde çok kuşaklı bir ekip bir arada çalışıyor. Mühendislik bilgisinin ve sanatın dokusunun harmanlandığı çalışma ortamında; kâğıt üzerinde, bilgisayar ortamında veya sanal gerçeklik aracılığıyla ortaya çıkan yeni yaratımlar adeta Cat makinelerinde hayat buluyor.
Tasarım Merkezi’nin Müdürü Gary Bryant, müşterilerine insan merkezli bir Cat deneyimi yaşatmak için sanat ve mühendisliği bir araya getirmeyi amaçladıklarını ifade ediyor. Bryant, “Yaptığımız şey sadece makinelerin görünümlerine estetik bir form vermek değil, işlevsel tasarım sayesinde teknolojiye ve ürün fonksiyonlarına da form vererek insanların makinelerimizi daha verimli kullanması” diyor.
20. yüzyıla kadar makinelerindeki verimliliği ön plana çıkararak üreten Caterpillar, bu tarihten itibaren önem kazanan dış görünümle birlikte makinelerin tasarımlarını da dikkate alarak üretim yapmaya başladı.
Caterpillar'ın mevcut endüstriyel tasarım ekibinin, başta anahtar ve kabin olmak üzere 300'ün üzerinde patentli tasarımı bulunuyor.
Caterpillar’ın Arşiv görevlisi Lee Fosburgh, Cat makinelerinde değişen tasarım sürecini şöyle anlatıyor: “1930’lu yıllarda Cat, tarımın ötesine geçerek hafriyat alanlarında faaliyet göstermeye başladı. Makinelerimiz, şantiyelerde ve yol kenarlarında çalışmaya başladı. Bu nedenle güvenlik ve görünürlük çok daha önemli hale geldi.”
1958 yılına gelindiğinde Caterpillar, makinelerin tasarımını kendi bünyesinde yaratmak amacıyla bir kendi içinde bir ekip kurdu ve böylece Cat makinelerinin bugünkü görünümleri de oluşmaya başladı. Fosburgh, “1960’lı yıllarda ürettiğimiz 225 hidrolik ekskavatörümüzle birlikte ürün hattımızda Cat görünümünü benimsemeye ve çok daha fazla hayal etmeye başladık.”
Endüstriyel tasarımın ilk günlerinde, makineler kalem ve kağıt kullanılarak tasarlandı ardından kil modeller oluşturuldu ve son olarak daha ileri testeler ve prototipler üretildi. 1977'lere ait olan bu çizim, üretime asla ulaşamayan bir konsept örneği.
“Makinelerin DNA’sını tasarıma uyguluyoruz”
Şirkette 29. yılını kutlayan Bryant, Endüstriyel Tasarım departmanının nasıl büyüdüğü ve geliştiğini şöyle anlatıyor: “Zaman içerisinde güzel resimler çizen bir grup, sürecin tamamına entegre olmuş bir tasarım ekibine dönüştü.
Tasarımların yaratım biçimleri de çarpıcı bir şekilde değişti. Kalem ve kağıtla başlayan yolculuğumuz 3D çizimlere kadar uzandı. Bu merkezde, Cat makine ve güç sistemlerinin DNA’sını endüstriyel tasarıma da uyguluyoruz. Müşterilerimiz, makineye baktığında onun Caterpillar olduğunu anlamasını ve makineyi kullandığında da Caterpillar’dan beklenen kaliteyi ve deneyimi yaşamasını istiyoruz.
