Forum Makina

1950’lerde ABD’de ortaya çıkan ve sonrasında Avrupa üzerinden tüm dünyaya hızla yayılan kendinden yürüyüşlü personel yükseltme platformlarına Türkiye’de de özellikle son 4-5 yılda yoğun bir talep oluştu.

2000’lerin başında yılda 50 platformun satıldığı pazarda bugün aktif olarak çalışan 7.000 adede yakın araç olduğu tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 5.000 adedi kiralama firmalarının, kalanı ise çoğunlukla sanayi ve inşaat alanında faaliyet gösteren nihai kullanıcıların parkında bulunuyor.

Dünya genelindeki iş kazalarının büyük bir oranının yüksekten düşme kaynaklı olması, daha güvenli şekilde çalışmayı mümkün kılan bu araçlara olan talebi yaratan baş etken olarak sayılabilir. Ama bununla birlikte, ulaşılması zor olan yerlere kolayca erişmeye olanak sağlayarak zamana karşı savaş verilen şantiyelerdeki işlerin daha hızlı ve daha ekonomik şekilde yapılmasını da sağlıyorlar.

Dünya platform pazarı ve sunulan seçenekler

IPAF (Uluslararası Yükseltme Platformları Federasyonu) verilerine göre, dünya genelindeki kiralık PYP sayısı 2014 sonu itibarı ile 1.120.000 adede ulaştı. Bunun yaklaşık 500.000 adedi ABD’de, yaklaşık 275.000 adedi Avrupa ülkelerinde, kalanı ise başta Avusturalya, Rusya, Çin ve Orta Doğu ülkeleri olmak üzere dünya genelinde çalışıyor.

Dünya pazarının yaklaşık yüzde 50’sini makaslı platformlar, yüzde 17’sini eklemli platformlar ve yüzde 22’sini ise dikey platformlar oluşturuyor.

Makaslı platformlar diğerlerine kıyasla daha geniş çalışma alanı ve daha fazla kaldırma kapasitesi sunuyor. Dikey olarak 24 metreye kadar yüksekte çalışma imkânı veren makaslı platformların akülü ve dizel modelleri bulunuyor. Pazarın yaklaşık yüzde 70’i akülü modellerden oluşuyor. Egzoz gazına tahammül olmayan iç mekânlarda ve zeminin düz olduğu alanlarda kullanılan akülü makaslıların Türkiye’de en çok 12 metre erişimli modelleri tercih ediliyor. Dengeleme ayakları ile desteklenmiş dizel makinalar ise daha eğimli ve bozuk arazide çalışmaya olanak sağlıyor. Yüksek taşıma kapasitesine sahip olan bu makinalarda malzeme de taşınabiliyor. Örneğin 18 metrelik standart bir dizel makaslı platformla 700 kilogramlık ağırlıkla yukarıya çıkılabiliyor. Sepet çift tarafa uzayabiliyor ve kullanıcıya neredeyse 7 metrelik bir çalışma alanı sağlayabiliyor.

Genellikle dizel olarak tercih edilen eklemli makinaların akülü grubunda 12,15 ve 16 metre; dizel grubunda ise 45 metreye kadar erişim yüksekliklerinde müşteriye sunuluyor. Yükseklerdeki engellerin üzerinden aşarak ileri bir noktaya erişmek için kullanılan eklemli platformlar, döner gövdeleri ile tüm yönlerde 360 derece hareket edebiliyor, üzerindeki sepeti yere paralel bir şekilde sabit tutarak, bomu maksimum düzeyde yatay veya dikey olarak alçaltılıp, yükseltilebiliyor.

Son yıllarda kullanımı giderek artan dikey personel yükselticiler ise gövde dönüşü ve yataydaki erişim özellikleri sayesinde çok çeşitli çalışma alanlarında tercih edilen makinalar oluyor. Dar alanlarda kullanıma uygun ölçülere sahip olan bu makinalar, alışveriş merkezleri ve depo uygulamaları için ideal ürünler olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle zorlu şantiye koşulları için ve uzun süreli kullanım sağlayacak şekilde tasarlanan teleskopik platformlar ise yatay erişim mesafesinde sağladığı avantajlarla öne çıkıyor.

Türkiye pazarındaki gelişmeler ve eklemli platformların yükselişi

Personel yükseltici platform alanında en başından itibaren Türkiye’deki pazarın gelişimini takip eden ve yönlendiren markalarından Acarlar Makine Genel Müdürü Serkan Acar, belirli bir doygunluğa ulaşmış olan ABD ve Avrupa pazarlarının aksine Türkiye’deki pazarın her yıl yüzde 30-40 mertebelerinde artmaya devam ettiğini belirtti.

Pazardaki büyümeye ek olarak platform model tercihlerinde de bir değişim yaşandığını ifade eden Serkan Acar, “Geçen sene başlayan ve bu sene de artarak devam eden bir büyük bom talebi var. Platform kiralama alanına da yatırım yapmaya başlayan vinç firmaları, özellikle dizel bomlu modelleri tercih ediyorlar. Bu firmalar, bundan önce alışkanlık olduğu üzere şantiyelerde bir platform ihtiyacı olduğunda hiç sorgusuz araç üstü platform gönderiyorlardı. Ancak bu ürünü kullanıp daha cazip olduğunu görünce müşterilerine de tavsiye etmeye başladılar. Böylece özellikle 26 ve 41 metre erişimli makinelere olan talep ciddi miktarda arttı” dedi. Türkiye’de 2014 yılında satılan yaklaşık 600 adet kendinden yürüyüşlü platformun 104 adedinin eklemli platform olduğu tahmin ediliyor.

“Kiralayan için doğru yatırım, kullanan için doğru ürün”

Ülkemizdeki projelerde görev alan yabancı firmaların daha önce kullanmaya alıştıkları kendinden yürüyüşlü yükseltme platformlarını burada da şart koşmasının sektörün önünü açtığını belirten Serkan Acar, her geçen gün gelişen iş güvenliği bilincinin de olumlu yansıdığını kaydetti. Büyük projelerde, endüstriyel tesislerde, havaalanlarında, termik santrallerde, stadyumlarda ve çelik yapı işi olan hemen her alandaki kullanıcıların daha önce böyle bir alternatifi bilmediklerini ve vinç firmalarının da kullandıkça daha karlı olduğunu fark ettiklerini ifade eden Acar, “Kendinden yürüyüşlü eklemli platformlar kiralayan için doğru yatırım, kullanan için doğru üründür” dedi.

Araç üstü platform ile kendinden yürüyüşlü platform farkı

Araç üstü platformların doğru normlarda üretilmediği zaman iş güvenliği anlamında son derece tehlikeli olabildiğini vurgulayan Serkan Acar, araç üstü platformlarla kendinden yürüyüşlü platformların aslında genel anlamda birbirinin rakibi olmadığını belirterek şunları söyledi: “Bu konuda ülkemizde maalesef bir bilinçsizlik var. Bir şantiyede kendinden yürüyüşlü platform kullanılabiliyorsa zaten orada araç üstü platformun işi yoktur. Bir şantiye düşünün ki belirli bir alanda, yüksekte montaj yapıyorsunuz. Bir termik santral inşaatı veya çelik çatı montajı olabilir. Araç üstü platform olsa ayak koyacak, kaldıracak, sağa sola kaydıracak ve alttan ayrı bir operatör çalışacak. Kendinden yürüyüşlü platform ile bunlara hiç gerek yok, en az yüzde 200 daha verimlidir. Ancak araç üstü platformun gerektiği yerde de bizim makineler iş yapmaz. Mesela şehir içinde 3 saatlik bir işiniz varsa kendinden yürüyüşlü platform gönderemezsiniz. Nakliyesi, indisi, bindisi büyük derttir. Kamyon üstü için dört dörtlük bir yer orası.”

“Akülü makaslı platformlar popülaritesini kaybetti”

Sektörde bugüne kadar ciddi çalışmalar yaparak makaslı platformların yaygınlaşmasına katkı sağladıklarını belirten Serkan Acar, bununla birlikte günümüzde artık akülü makaslı platformların karlılık anlamında eklemli platformların arkasında kaldığını vurguladı. Sektörde bu alandaki rekabetin çok, fiyatların düşük olduğunu söyleyen Acar, “Bir akülü makaslı platformun işletme gideri, dizel eklemli platformdan az değildir. Aynı masraf ama birisini aylık 1.500 TL’ye kiralıyorsunuz, diğerini 14.000 TL’ye. Ayrıca, maalesef ülkemizdeki bazı kullanıcılar bilinçsiz davranıyorlar. Akülü makaslı platformların içine harcını, boyasını, her şeyi koyuyorlar. Makineler kiradan kötü şekilde dönüyor. Dizel bomlular ise daha düzgün kullanılıyor, tertemiz geliyor. Bu sebeplerle benim nazarımda akülü makaslı platformlar eski popülaritesini kaybetti” dedi.

AIRO

Türkiye’de kullanımı hızla yaygınlaşan personel yükseltici platformları yakından takip eden HMF Makina, 2013 yılında İtalyan Airo markasının temsilciliğini alarak bu pazara adım attı. Personel yükseltici platform alanında uzmanlaşan ve bu alanda 30 yıllık tecrübeye sahip olan, Airo platformlarını üreten Tigieffe firması, aynı zamanda köklü forklift üreticilerinden birinin eski ortağı olarak da biliniyor.

Fransa, İspanya ve Rusya başta olmak üzere daha birçok ülkede yaygın olarak kullanıldığı belirtilen Airo marka personel yükseltici platform ürün hattı; X serisi makaslı, A serisi eklemli ve V verisi dikey modellerden oluşuyor. Türkiye pazarında özellikle makaslı ve eklemli modellerin yaygın şekilde kullanıldığı ifade ediliyor.

Üç farklı eklemli platform seçeneği

Airo eklemli platformlarda akülü, dizel ve çift enerjili (akülü-dizel) olmak üzere üç farklı güç sistemine sahip model seçenekleri sunuluyor. 12 metreden 23 metreye kadar çalışma yüksekliği sağlayan tüm bu modeller, kompakt tasarımları sayesinde kolay şekilde nakledilebiliyor.

Airo eklemli platformlar kullanıcılarına hem platform üzerinden hem de gövde üzerinden kontrol imkânı sunuyor. Platform azami yükseklikteyken dahi kullanıcıya sürüş imkânı tanıyor ve hassas oransal kontrol özelliği sayesinde sarsıntısız ve güvenli şekilde kullanılabiliyor. Platformlar, ekran üzerinden takip edilebilen hata uyarı sistemine ve şarj uyarı göstergesine sahip bulunuyor.

Riskli zeminlerde çalışmayı durduran ve geri kaymayı engelleyen blokaj sistemi ile Airo eklemli platformlarda sürüş daha güvenli kılınıyor. Platformlar herhangi bir arıza durumunda manuel olarak hareket ettirilebiliyor ve güvenli şekilde indirilebiliyor.

Airo eklemli platformlarda, dar veya platformun erişemeyeceği alanlar için jib dönüş alternatifli model seçenekleri ile daha geniş bir çalışma alanı imkânı sağlanıyor.

Akülü modeller iz bırakmayan ve darbe emici özellikli lastiklerle donatılmış. Ayrıca, kullanıcılara deep cycle veya traksiyoner akü seçenekleri de sunuluyor.

Hidrostatik şanzımanlı dizel eklemli platformlar 4 tekerden tahrik sağlıyor. Makinelerin tasarımı bakımların en kolay yapılabileceği şekilde yapılmış.

ELS

Türkiye’nin seri üretim yapan yegane yerli yükseltme platform markası olduğu belirtilen ELS, eklemli platform sınıfında müşterilerine AE 15 model akülü modelini sunuyor.

Çalışma yüksekliği 15 metre olan AE 15, yatayda ise azami 8,45 metre erişim sağlıyor. 360 derece kule dönüş özelliği ile operatöre hareket serbesti sağlayan makinenin taşıma kapasitesi 240 kilogram olarak belirtiliyor.

AC sistem ile daha konforlu manevra ve uzun lastik ömrü

AE 15’te yürüyüş motorları ve pompa motoru DC yerine AC olarak kullanılmış. Böylece manevra yapıldığında içte kalan teker daha az, dış teker ise daha hızlı dönüyor. Dolayısıyla tekerleklerde sürtünme yaşanmadığı gibi operatör daha konforlu manevra yapabiliyor. DC sistemde ise tüm tekerlekler aynı hızda dönüyor ve içeride kalan tekerler fazladan dönmeye çalıştığı için ekstra aşınmaya sebep oluyor. Bu da tekerlek ömrünü azaltıyor.

AB standartlarında güvenlik yapısı

Makinede Avrupa Birliği’nin istemiş olduğu Performance Level D (PLD) seviyesindeki son güvenlik standartlarındaki elektronik kontrolörler ve sistem kullanılmış.

Elektronik ekipmanlar arasındaki haberleşmede Canvus iletişim protokolü kullanılıyor. Canvus iletişim protokolünde, muadil ürünlerde kullanılan RS485 sistemine kıyasla saniyedeki iletişim ve kontrol miktarının çok daha fazla olduğu belirtiliyor. Daha güvenli bir sistem olduğu kaydedilen Canvus iletişim protokolü sayesinde, ekipmanlar arasında daha hızlı iletişim sağlandığı vurgulanıyor.

Sepet yükünün gerçek değeri ölçülüyor

AE15’te daha maliyetli olsa dahi loadcell sistemi ile ölçüm yaptıklarını ifade eden UP Makine Satış ve Pazarlama Müdürü Sibel Aygül şunları söyledi:

“Makinenin üzerindeki sepet yükünü (operatör+malzeme) basınç+açı ile hesaplamıyoruz. Loadcell ile doğrudan tartıyoruz. Böylece sepet yükünün gerçek değerini ölçmüş oluyoruz. Dolayısıyla daha güvenliyiz. Sepet ölçüsü 1m’ den büyükse basınç+açı ile ölçüm yapılamaz. Bu nedenle genele bakıldığında kullandığımız sepet, muadil ürünlerin sepetinden daha büyüktür, daha geniş bir çalışma alanı sunuyoruz.”

Ön plana çıkan diğer özellikler

AE 51 modelinde deep cycle yerine traksiyoner ve yüksek kapasiteli akü kullanılıyor. Bu sayede kullanım süresinin arttığı belirtiliyor. 150 santimetrelik şase genişliği makinenin dar alanlarda çalışabilmesini sağlıyor. Manuel indirme sistemi rahat şekilde kullanılabiliyor. Platformda elektrik standart bir özellik olarak sunuluyor.

Makinenin işlevsel ve estetik bir tasarıma sahip olduğunu belirten Sibel Aygül, “AE15, lazer kesim tezgâhları, 5 eksen kaynak robotları, CNC torna ve işlem merkezleri, yaş boya, toz boya, kumlama gibi özellikleri içinde barındıran kendi tesisimizde üretiliyor. Boya kalitemizdeki avantaj sayesinde, makine paslanmadan daha uzun süre kullanılıyor” dedi.

Makine durum ve alarm bilgileri sadece kod şeklinde değil, operatör paneli üzerinde de açıkça görülebiliyor. Kullanılan ülkeye göre dil seçeneği eklenebiliyor. Ayrıca, uzaktan takip ve müdahale için online bağlantı isteğe bağlı bir özellik olarak sunuluyor.

“Eklemli platform adetleri her geçen gün artıyor”

Platform sektörünün Türkiye’deki gelişimini yakından takip eden Sibel Aygül, eklemli platformların yükselişi hakkında şunları söyledi:

“Platform pazarında, kullanıcılarımız ilk önce akülü makaslı platformlarla tanıştı. Zaman içinde dizel makaslı platform kullanımı artmaya başladı. Önceki yıllarda kullanıcılarımız, yatayda erişim ihtiyacı duyulan noktalarda araç üstü platform kullanırken günümüzde kendinden yürüyüşlü eklemli platform kullanımı yaygınlaştı. Buna paralel olarak kiralama firmalarının parklarında da eklemli platform adetleri her geçen gün artıyor. Endüstriyel tesislerde, depolarda, havalimanlarında ve farklı birçok alanda kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşan bu modeller yatayda erişim ihtiyacını karşıladığı gibi kendinden yürüyüşlü olması,  gövde dönüşü yapabilmesi ve jip bomu sayesinde yapılan çalışmaların çok daha kısa sürede tamamlanmasını sağlıyor.”

GENIE

Genie, çalışma yükseklikleri 10,89 metreden başlayıp 43,15 metreye kadar uzanan akülü elektrikli, çift enerjili (hibrid), LPG donanımlı veya dizel motor tahrik seçenekleri ile iç mekân, dış mekân veya engebeli arazi uygulamaları gibi her türlü saha koşulu için alternatif eklemeli platform modelleri sunuyor. Bu platform modelleri, iş verimliliğini arttırmak ve şantiye ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için çok çeşitli ek özellik ve paketlerle isteğe göre uyarlanabiliyor.

Akülü platform kiralamada 14 ve 16 metre tercihi

Geniş bir kullanım alanı olan akülü platformlarda kiralama ve vinç firmalarının tercihi 14 ve 16 metre sınıfında yoğunlaşıyor. Bu kapsamda Genie ürün hattında Z-40/23 N RJ ve Z-45/25 J DC modelleri ön plana çıkıyor.

Bu modellerdeki orantılı platform ve sürüş kontrolleri düzgün bir sürüş performansı ile birlikte bomun tam istendiği gibi konumlandırılabilmesini sağlıyor. Kontrol sistemlerinin birden çok fonksiyonun aynı anda yapılabilmesine imkân vermesi iş verimini arttırıyor. Daha yüksek seyahat hızı, daha hızlı bom hareketleri ve ekstra zaman tasarrufu sağlanıyor. Makinalardaki yardımcı elektrik motoru sayesinde acil durumlarda, rakiplerindeki gibi kriko vasıtası ile hidrolik yağı manuel olarak boşaltmaya gerek kalmadan makinenin hızlı ve güvenli şekilde konumlandırılabildiği belirtiliyor.

Dar şaseli Z-40 model platformlar iç saha uygulamalarında tercih edilirken, Z-45 serisindeki platformlar ise yerden yüksek oluşları, geniş şaseleri ve köpük dolgu lastikleri ile dış saha kullanımlarında avantaj sağlıyor. Genişliği 90 ile 183 santimetre arasında değişen sepetler kullanıcılara konforlu bir çalışma alanı sunuyor.

Çift enerjili (hibrid) modellerle sağlanan kullanım esnekliği

Çift enerjili (hibrid ) opsiyonları isteğe bağlı olarak iç ve dış mekân uygulamalarında esneklik sunuyor. Kontrol panelindeki bir düğme üzerinden dizel motor veya akülü elektrik motoru ile çalışma seçimi yapılabiliyor.  Dâhili dizel tahrikli jeneratör, aküler tümüyle boşaldıklarında bile tüm bom fonksiyonlarına yeterli olacak elektrik gücünü sağlamak için çalışarak makinenin şantiye koşullarında tüm gün işte kalmasını sağlıyor. Çift enerjili modeller başta müteahhitler olmak üzere, zamana karşı iş yetiştirmek durumunda olan kullanıcılar için ön plana çıkıyor.

Dizel modellerle yüksek güç ve engebeli arazi uyumu

Genellikle müteahhitler, kiralama ve vinç firmaları tarafından tercih edilen dizel motorlu Genie platformlarda 18 ile 43 metre arasındaki modeller ön plana çıkıyor.

Bu ürünlerin dışarıdan ve üstten konumlandırma kabiliyetleri ile rakiplerinden daha iyi olan erişim özelliği ile çok yönlü kaldırma olanağı sunduğu ifade ediliyor. Turbo şarjlı Deutz opsiyonu gibi sessiz dizel motorların yükseklerde güç ve arttırılmış performans ile birlikte üstün tırmanma kabiliyeti ve engebeli arazi uyumu için yeterli tork sağladığı vurgulanıyor.

43,15 metre çalışma yüksekliğine sahip ZX-135/70 model eklemli platformda bulunan uzatmalı jib özelliği sayesinde, “yukarı, üstten ve içeri” erişim için 3,66 ila 6,10 m arasında uzatılabilir ve 110 derece dikey hareket aralığı sağlanıyor.

26 metre çalışma yüksekliğindeki Z-80/60 ve ZX-135/70 Genie modellerindeki patenti kendine olan Genie Fast Mast™  sistemi ile ikincil bomu indirmek zorunda kalmadan platformu yere indirmek mümkün olabiliyor. Zamandan ve enerjiden yana tasarruf sağlayan bu tasarım birincil ve ikincil bomların aynı anda yükseltilebilmesine olanak vererek operatörün tam yüksekliğe hızla erişebilmesini ve dolayısıyla üretkenliğin en yüksek seviyeye çıkmasını sağlıyor. Bu makinelerin sağladığı bom çalışma açıları ile özellikle endüstriyel tesis imalatlarında faaliyet gösteren müteahhit firmalar tarafınca talep edildiği ifade ediliyor.

Platformların şase genişliklerinin sadece 2,46 metre olması, low bed tipi geniş kasalı kamyonlara ihtiyaç duyulmadan nakledilebilmesini, dolayısıyla navlun maliyetlerinde avantaj sağlıyor.

Hızlı ve kolay konumlandırma için 360 derece sürekli dönüş özelliğine sahip olan her iki modelin çalışma platformları hidrolik olarak 160 derece dönebiliyor ve tüm çalışma menzili boyunca dengede kalıyor. Operatörler ve aletler için 227 ila 272 kilogram kapasiteye sahip 1,83 veya 2,44 metre önden kapı girişli sepet seçenekleri sunuluyor.

Makinaların üzerinde isteğe bağlı olarak sunulan jeneratör sayesinde şantiye ortamında 220 volt ile çalışan tüm el aletlerini kullanmak mümkün olabiliyor.

Pazarın 2015’te yüzde 10 büyümesi bekleniyor

Borusan Makina ve Güç Sistemleri firmasından konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Büyük ölçekli vinç firmalarının projelerde başlangıçtan sona kadar bütün hizmetleri vermek adına platform sektörüne girmeleri, eklemli platformların son kullanıcı tarafında yeni yeni tanınmaya başlanması ile araç üstü platformlara oranla daha işlevsel olması platformlara olan talebi arttırıyor. Yeni uygulanmaya başlanılan iş güvenlik kuralları sebebi ile fabrika ve şantiyelerde ilgili makinaların gerekliliğinin artması ve Türkiye’de başlamak üzere olan dev bütçeli inşaat projeleri sebebi ile personel yükseltici platform pazarının 2015 yılında bir önceki yılı oranla ortalama yüzde 10 artarak, toplamda bin adet civarı satış adetlerine ulaşacağını öngörmekteyiz.”

HAULOTTE

Sektörün dünyada ve Türkiye’deki önde gelen markaları arasında yer alan Haulotte, eklemli platform ürün grubunda, çalışma yüksekliği 12 ila 41.5 metre arasında değişen, çeşitli dizel ve akülü modeller sunuyor.

Türkiye’de genellikle kapalı alanlarda kullanılan 12 ve 15 metre erişimli Haulotte akülü eklemli platformlara, son yıllarda kullanımı yaygınlaşan 26 ve 41.5 metrelik dizel eklemli platformların da eklendiği belirtiliyor.

Eklemli platformlarda yeni RTJ Serisi

Haulotte, 2014’ten itibaren dizel eklemli platformlarında kademeli olarak RTJ Serisine geçiyor. İlk olarak önceki HA16 SPX ve HA18 SPX modellerinin yerini HA16 RTJ modeli aldı. Bunu kısa bir süre önce HA20 PX’in halefi olan HA20 RTJ modeli takip etti. Bu değişimle birlikte makinelerde gerek teknolojik gerekse tasarım anlamda önemli gelişmeler göze çarpıyor.

Sadelik, üretkenlik ve güvenlik ana temalarıyla geliştirilen yeni HA16 RTJ modelinde, çevreci ve ekonomik olması sebebiyle piyasada tercih edildiği belirtilen, 35 hp gücündeki Kubota dizel motor kullanılıyor. Değişken hız kontrol özelliği sayesinde daha düşük gürültü seviyesi ile birlikte yakıt tüketiminde yüzde 15’e varan tasarruf sağlandığı vurgulanıyor.

16 metre çalışma yüksekliğine sahip HA16 RTJ, yataydaki azami 8,3 metrelik erişim mesafesi ile rakipleri arasında ön plana çıkıyor. Operatörlere çok daha hassas bom ve yürüyüş kontrolü avantajı sağlayan yeni serideki tam oransal ve eş zamanlı hareket özelliği sayesinde bom, 40 saniyede en yüksek seviyeye çıkabiliyor. Önceki modellerde bu süre 45 saniye idi.

Dört tekerden çekiş, salınım yapabilen ön aks (HA16 RTJ O ve HA16 RTJ PRO modellerinde), daimi kayma önleyici diferansiyel ve gerektiğinde manuel olarak aktive edilebilen hidrolik diferansiyel kilidi sayesinde yüzde 40’ı bulan eğimdeki bozuk zeminlerde dahi üstün çekiş sağlanıyor. Makinenin daha önce 35 santimetre olan yerden yüksekliği 38 santimetreye yükseltilmiş.

Özel olarak ısıl işlemden geçirilen pivot pimlerine 3 kat daha fazla ömür biçiliyor. Makinedeki tüm kapaklar yenilenerek metal bir altyapıyla güçlendirilmiş. Hasar halinde, modüler yapı sayesinde parçalar kolayca yenilenebiliyor. Makinenin özel lastiklerinin köpük dolgu lastiklere kıyasla daha çevreci ve uzun ömürlü olduğu belirtiliyor.

3 farklı konfigürasyonda pazara sunulan yeni modelin en üst paketi olan HA16 RTJ PRO; 360 derece dönebilen kule, dört tekerden dönüş ve operatöre ikinci bir koruma sağlayan ACTIV’Shield Bar özellikleri ile fark yaratıyor.

Türkiye’de yüzde 90 pazar payı

Eklemli platform kullanıcıları açısından makinenin arıza yapmamasının ve arıza yaptığında da hızla ayağa kaldırılmasının en az teknik özellikleri kadar önemli olduğunu belirten Acarlar Makine Genel Müdürü Serkan Acar,

“Şantiyenizde bir makaslı platform arızalandığı zaman yerine kolayca bir başkasını ikame edebilirsiniz. Ancak eklemli platformlar kritik işlere çalışan ana makinelerdir ve ikameleri zordur. Makaslılara kıyasla daha pahalı ve daha elektroniktirler. Arızanın giderilebilmesi için hızlı ve kalifiye bir servis desteği gerekir. Özellikle bu sene, teknik servisin önemini şantiyelerde daha net gördük. Biz de bu konuda en hızlı ve etkili müdahale eden marka olarak müşterilerimiz tarafından öncelikle tercih ediliyoruz. Bu alanda Türkiye’deki pazar payımız yüzde 90’ı buluyor.”

JLG

Yükseltme platformlarının küresel markalarından JLG, eklemli platform grubunda dizel, akülü ve hibrit modellerden oluşan oldukça geniş bir ürün yelpazesi sunuyor.

11 farklı dizel eklemli platform seçeneği

Dizel eklemli platform serisinde platform yüksekliği 10,33 metreden 38,30 metreye kadar 11 farklı model bulunuyor. Bu platformların bakım kolaylığı ve verimli filo yönetimi sağlayan gelişmiş bir teknoloji ile donatılmış. Tüm arazi şartlarına uygun olan dizel seride çok kısıtlı alanlara erişmek bir sorun olduğunda, 18 metre çalışma yüksekliği ve 9,48 metre erişim mesafesi sağlayan, kompakt boyutlu 510 AJ modeli tavsiye ediliyor. Mafsallı kol ve 7,67 metre kaldırma ve uzanma yüksekliğine sahip bir çalışma yelpazesi zorlu köşeleri sorun olmaktan çıkarıyor.

600 Serisi dizel eklemli platformlar özellikle dar çalışma alanlarında, dar ve yatay erişimi zor olan yerlerde kullanılıyor. Bu serideki AN modelleri, dar şasi yapısıyla ekstra avantaj sağlıyor.

Hava araçlarına özel 740AJ modeli

Sektörde bir ilk olarak hava taşıtları için özel olarak üretilen 740AJ herhangi bir hava aracının tüm dış yüzeylerine erişim için mafsallı bir vinç koluna sahip bulunuyor. Düşmeye karşı özel koruma sistemi ve yumuşak dokunuş platformu gibi seçenekler bu makineyi hava taşıtı bakımı için ideal hale getiriyor. Hızı 144 km/saate varan kuvvetli rüzgârlara karşı sektörel ARP1328E numaralı rüzgâr standartlarını karşılıyor. Düşmeye karşı koruma platformu işçilere düşmeye karşı korunduğu gibi, platformdan çıkma ve 1,83 metre yarıçapıyla platform çevresinde tam 270 derece hareket edebilmelerini de sağlıyor. Mafsallı vinç kolu daha net konumlandırma ve bir hava aracının tüm dış yüzeylerine erişim sağlıyor.

JLG’nin patentli QuikStick® sepetli tasarımı, kaldırma ve indirme devir sürelerini önemli ölçüde azaltıyor. Hem yükseklik hem erişim talep eden büyük çaplı işler için özel olarak geliştirilen 1250AJP modeli üzerindeki QuickStik sepetli vinç, azami verim için en yüksekten (38,10 metre) yere 115 saniyede inilebilmesini sağlıyor. Dört tekerden tahrik, salınımlı aks ve yengeç yürüyüşü özelliğine sahip 1250AJP, düzgün olmayan zeminlerde dahi yüksek hareket kabiliyeti ve dar dönüş çapı sağlıyor. Platform kapasitesi 450 kilogramı buluyor.

Çoğunlukla kapalı ortamlarda kullanılan akülü eklemli platform alanında JLG’nin 13,72 metreye kadar platform yüksekliği sağlayan 10 farklı modeli bulunuyor.

Standart otomatik çekiş kontrolü daha güçlü arazi performansı ve daha iyi manevra kabiliyeti sağlıyor. Yüksek verimlilikte doğrudan elektrik tahriki, daha hızlı iş çevrim sürelerine olanak veriyor. Yanal hareketler için standart jib kolundan farklı olarak isteğe bağlı JibPLUS® ile arttırılmış erişim kapasitesi sunuluyor. Kapı geçişleri ve dar çalışma alanlarında daha yüksek hareketlilik için dar şasili ‘N’ modelleri tercih edilebiliyor.

E/M450 Serisi, hibrit veya sadece elektrik ile çalıştırılabiliyor. Kollu veya kolsuz olarak sunulan makineler ister iç mekânlarda isterse dış mekânlarda kullanılabiliyor. M Serisi modeller hem akülü hem de jeneratörlü ile kullanım kolaylığı sağlıyor.

JLG’nin tek hibrit eklemli platformu olan H340AJ modeli, 10,29 metre platform yüksekliğine sahip bulunuyor. Dört bağımsız elektrik-tahrikli motoru ve Tier 4 Final sınıfı jeneratör, dizel muadili ile eşit seviyede zemin uyumu sağlıyor.

Türkiye pazarında ön plana çıkan ürünler

Türkiye pazarında en çok tercih edilen dizel eklemli JLG platformlar arasında; 13,72 metre erişimli 450 AJ, 15,81 metre erişimli 510 AJ, 18,46 metre erişimli 600 AJN Dar Şasi, 24,46 metre erişimli 800 AJ ve 38,3 metre erişimli 1250 AJP modelleri dikkat çekiyor.

Akülü eklemli platformlarda ise 12,19 metrelik E 400 AJPN Dar Şasi ve 13,72 metrelik E 450 AJ modelleri yaygın olarak kullanılıyor.

Türkiye pazarında JLG eklemli platformların belirgin bir talep üstünlüğüne sahip olduğunu belirten Tatmak – Karyer firması JLG Ürün Sorumlusu Erdinç Ünlübay şunları söyledi:

“Geniş bir ürün yelpazesine sahip olan JLG ’nin gerek akülü gerek dizel eklemli personel yükselticilerinde her türlü kullanım alanına uygun modelleri mevcuttur. Müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine bağlı olarak en doğru modeli belirleyerek kısa süre içerisinde müşterilerimize teslim ediyoruz. Güçlü servis ekip ve ekipmanlarımızla gerektiğinde en hızlı şekilde müşterilerimize servis hizmeti veriyoruz. İnşaat, yapı ve endüstri sektörlerindeki büyümeye paralel olarak platform sektörü gelişiyor ve özellikle eklemli modellere olan talep her geçen gün artıyor.”

MANITOU

1995’ten bu yana personel yükseltme platformu üretmekte olan Manitou’nun nihai kullanıcılar ve kiralama firmaları tarafından tercih edilen, akülü sınıfta 12 ile 17 metre ve dizel sınıfta ise 12 ile 20 metre çalışma yüksekliklerinde olmak üzere toplam 7 ayrı modeli bulunuyor. Bi-Energy (Hibrid) yürüyüş sistemli sınıfta ise eklemli olarak 15 ve 17 metre çalışma yüksekliğinde 2 model sunuluyor.

Firmadan yapılan açıklamada; özellikle her türlü engebeli açık arazide yürüyebilmesi, 4 tekerlekten çekiş sistemi ve sağladığı yanal erişim imkânı ile endüstriyel ve inşaat uygulamalarında çok yönlü kullanılabilen dizel eklemli tip platformların kullanımının her geçen gün arttığı belirtildi.

20 metre çalışma yüksekliği sağlayan 200 ATJ modeli firmanın Türkiye pazarında ön plana çıkan ürün olarak gösteriliyor. 4 tekerden çekişli, dizel motorlu ve eklemli tip 200 ATJ, 12 metrelik yanal erişim ve 230 kilogramlık azami platform taşıma kapasitesi ile geniş bir kullanım alanında yüksek çalışma performansı sunuyor.

200 ATJ modelindeki değişken motor devir sistemi sayesinde motor devri, ihtiyaç duyulan hidrolik kapasiteye göre otomatik olarak ayarlanıyor. Bu yeni sistem sayesinde motor gücü yüzde 20 oranında azaltılmasına rağmen hidrolik hareketler ve yürüyüş esnasında ihtiyaç duyulan hız arttırılmış.

Otomatik motor devri regülasyonu sayesinde yakıt sarfiyatı bir önceki seriye oranla yüzde 15 oranında azaltıldığı gibi makinanın çevresel gürültü düzeyi de en alt seviyelere çekilmiş.

200 ATJ’ de standart olarak sunulan 2.10 x 0.80 metrelik geniş sepet sayesinde platform üzerinde 2 personel rahatlıkla çalışabiliyor ve ayrıca personel yanında 70 kilogramlık yük taşınabiliyor. Platforma daha rahat giriş, çıkış ve yükleme yapabilmek için iki taraftan giriş imkânı sunuluyor.

200 ATJ Evo modelinde kullanılan 20 inç çapındaki büyük lastikler üstün çekiş ve tırmanma kabiliyeti sunarken; lastik içerisinde kullanılan poliüretan köpük dolgu sistemi sayesinde bozuk arazi koşullarında patlamaya karşı korunma sağlanıyor.

Platformun engeli arazilerde hareket kabiliyetini arttırmak üzere 4 tekerden çekiş, ön aksta limited slip diferansiyel ve diferansiyel kilitleme sistemi standart olarak sunuluyor. Yine standart olarak sunulan 2 teker, 4 teker ve yengeç yürüyüş direksiyon sistemleri platformun manevra kabiliyetini arttırıyor.

Makinedeki yeni ara yüz sayesinde operatörün komutlara tepki süresinin azaltıldığı ve bakım esnasında teknisyen ekibin arıza tespit süresinin de kısaldığı belirtiliyor.

Manitou’nun Türkiye distribütörü olan MAATS İş Makinaları Satış Koordinatörü Ömer Lütfü Aydoğan, sektörle ve faaliyetleriyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“MRT Makine (Maats Rentals Turkey) filosunda farklı tip ve metrajlarda toplamda 600 adedin üzerinde akülü ve dizel platform ile birlikte 50 adedin üzerinde telehandler bulunuyor. Özellikle kiralama üzerine gelişen pazar son dönemde yaşanan iş kazaları ve güvenlik kaygıları ile son kullanıcılar ve kurumsal şirketler tarafından satın almaya yönelmelerine neden oldu.

Pazarda en çok satılan ve kiralama parklarında en fazla yer teşkil eden ürün akülü makaslı platformlar olmasına rağmen bu oran gün geçtikçe her iki yönde, hem yatay hem de dikey erişim sunabilen eklemli tip platformlara da doğru gelişme gösteriyor.

Önümüzdeki yıl toplam platform satışları tahminen 1.000 adedin üzerine çıkmakla birlikte eklemlilerin pazardan aldıkları payın gittikçe artacağını öngörüyor ve yatırımlarımızı bunun üzerine yoğunlaştırıyoruz.”